Giriş
(28)

Bekaret

zZz
İnsan sevince karşı tarafın daha önceki geçmişi o kadar önemli değil mi? 22 yaşında birinin sekiz kişi ile ilişkiye girmiş olması normal mi? Seviyorum deyip geçmişini sorgulamadan devam etmek doğru mu? Ona baktığın zaman birlikteliklerini gözünde canlandırmamanın sırrı nedir? Nedir bu olayın denge n
İnsan sevince karşı tarafın daha önceki geçmişi o kadar önemli değil mi? 22 yaşında birinin sekiz kişi ile ilişkiye girmiş olması normal mi? Seviyorum deyip geçmişini sorgulamadan devam etmek doğru mu? Ona baktığın zaman birlikteliklerini gözünde canlandırmamanın sırrı nedir? Nedir bu olayın denge noktası?

Şunuda belirteyim, her sevgilim bi kez versin karım bakire olsun mantığı ile sorulan sorular değildir.
0
zZz
(07.08.09)
1- değil.
2- normal.
3- geçmişte yaşanılanların boyutuna göre değişir.
4- güven?
5- siz..
0
dambil
(07.08.09)
karşıdaki kişinin kim olduğu sorusu, kaç kişi ile beraber olduğu sorusundan daha önemlidir. sevdiğiniz kişinin geçmişini sorgulamak o istemedği sürece kimseye düşmez. nasıl ki o istediği zaman vermek üzere bir mastürbasyon ve eski sevgili çetelesi tutmuyorsak onun da eski sevgililerine karışamayız. sevdiceğe bakarken onun eski sevgilelerini gören onu sadece bir meta olarak görüyordur. ona baktığın zaman birlikteliklerini gözünde canlandırmamanın sırrı yoktur, bu zaten olması gerekendir.
0
drip nick i zaten kullanilmakta
(07.08.09)
sizi gerçekten sevdiğini düşünüyorsanız elbet geçmişini kabullenirsiniz. sonuçta sizi tanımıyordu o zamanlar. aynı durumda siz de olabilirdiniz. hatta ikinizin geçmişi de böyle olsaydı eminim siklemeyecektiniz. ama bir taraf böyle olunca problem oldu sanırım.
0
cro magnon
(07.08.09)
size kalmış bi durum. nasıl müslüman olmayan biri müslüman olduğunda geçmişte yaptığı günahlar siliniyorsa siz de sevdiğiniz insanın geçmişini kendinizce silebilirsiniz.
0
sokak cocugu
(07.08.09)
gecenin bir yarısı, mutfağa su içmeye giderken bile düşer aklına.
denge noktası şu: orospu sıfatını koyamıyorsanız problem yoktur. - çok rahat diye bir kız tanımı olamaz. o ne la öyle?
meselese karakterin temiz olması, ama ona da kılıf buldular "ruhum bakir" diye töbe töbe.
0
radikalherif
(07.08.09)
dambil;
2 numarada doğru demişsin ama geçmişindeki ilişkileri hata olarak nitelendirme sebebi nedir o zaman? sevgi, hoşlanma diyelim diyeyim ama hata olarak nitelendirdiği bir şeyi neden 8 kez tekrarlar? 8 kez aynı hataya düşülür mü? Mesele buradaki sayı değil aslında hata olarak nitelendirdiği bir şeyin üzerinden tekrar tekrar geçmesi.
4 numarada güven demişsin, haklısın ilişki zaten güven ile gider ama bu gözde, zihinde canlanma olayı çok farklı bir şey. Ona dokunduğun zaman daha öncesinin bir anda zihne düşmesi gibi.
0
🌸zZz
(07.08.09)
cro magnon;
evet son cümlende haklısın.

sokak cocugu;
geçmişini kendinizce silersiniz demişsiniz ama ben silsem de geçmişi üçüncü dördüncü şahıslar tarafından karşıma çıkmakta bunlara ne kadar direnilebilir? Toplumun, ailenin çoğumuza öğrettiği kavramlar ortada iken.

radikalherif;
aklımdan bir çıkarabilsem zaten.
0
🌸zZz
(07.08.09)
basit bir hesap yapalım. karşı taraf 22 yaşında 8 kişi ile ilişkiye girmiş hayatı boyunca. 22'den 8'i çıkarıp her ilişkiye bir yıl aralığını bırakırsak 14 yaşı geliyor. Evet 14 küçük bir yaş biz bunu 16 ya da 17 yapalım, dilerseniz 18 olsun. 18 ile 22 yaş arası 4 yıl var. 4 yılda da 6 ayda bir ilişkisi olmuş olsa 8 ilişki eder. Birlikte olduğu sevgilileriyle ilişkiye girmesi karşı tarafa hiç bir sıfat yakıştırma hakkı vermez bize.

Yukarıdaki matematik hesabı çok gereksiz. Batı ile bizim yaşamlarımız farklı olduğu için bırakın 8 kişiyi 1 kişiyle bile yaşanan ilişkiler dahi ahlaksız/saçma/gereksiz/günah olarak algılanıyor bizim gözümüzde.

Bence seviyorsanız geçmişi sorgulamayın. Sevdiğiniz kişinin yapısını karkterini geçmişte birlikte olduğu insan sayısına endekslemeyin. Bu sayı bir bayan için "orospuluk" yaftasını yapıştırılmasına yetiyor bazıları için ama erkekler için az/yetersiz bir rakam olarak nitelendiriliyor.

gününüzü geleeğinizi yaşayın. size anlattığına göre dürüst biri. bence kafaya takılacak bir şey yok.
0
aliscan
(07.08.09)
8 farklı kişiyle demişsiniz=) kimse bir ilişkiye bitecek diye başlamaz ki bittiğinde ya da bitmesine sebep olan olaylar başına geldiğinde anlarsın hata yaptığını. daha önceki denemeleri onu üzdüyse bu bir daha denememesini gerektirmez ki. sadece biraz daha olgunlukla dener, yaptığının hata olacağını bilerek dener..

sanmıyorum ki ilişkiniz başlayalı çok bir zaman geçmiş olsun. zaman sarıp sarmalayacaktır bu durumu. birbirinizi daha iyi tanıdıkça, birbirinize daha çok alıştıkça, birbirinizi daha net olarak tamamladıkça bunların hepsi saçma gelecektir=)
0
dambil
(07.08.09)
üçüncü şahışlar hususunda haklısın. bu problem olup canınızı sıkabilir gerçekten. ya uzaklara gidip yeni bi sayfa açacasksınız ya da bunlara katlanmak zorunda kalacaksınız. zor bir durum. ilaveten aynı hatanın 7 kez tekrarlanması konusunda da haklısın.
0
sokak cocugu
(07.08.09)
Eger ki bu yasa kadar sekiz kisiyle birlikte oldugunu acik acik soyleyebilmisse, o kizdan korkmayiniz!
0
msb
(07.08.09)
bence sorun değildir ama aklında bu tür bir soru(n) var ise üstesinden gelebileceğinizi sanmıyorum.
0
c non
(07.08.09)
İnsan partnerinin geçmişini sormak gibi bir aptallığa düştüyse, onu üzecek şey safi sevginin kirlenmişliği gibi romantik bahaneler değil, onun karşı taraflara yaşattığı hazzı, haliyle o hazzı yaşayan erkeği kıskanmasıdır. (kadın için bu tam olarak haz değil de, daha zihinsel seviyede dönen bağlılıklardır, ama aynı kıskançlık burada da geçerli pek tabii).
Kafada detaylara ilişkin soruların çıkması bundandır, adam o andaki sevgilisiyle ilgilenmiyor, o anın kendisi, alınan haz, yapılan iş ile daha çok ilgileniyor, arkadan mı önden mi, üstte mi altta mı, hoşuna gitti mi, benden iyi miydi, bu tür saçma sorularla kendini acıya iyice hapsediyor, çünkü dediğim gibi, sevgilinin kirlenmesi falan değil olay, senin alabildiğin birşeyi başkasına daha önce vermiş olması.
Çünkü bu kıskanma, insanın kendini özel hissedişine bir tehdittir, verdiği acı da bundandır.

Çözüm basit, birincisi kendini özel hissetme sanrısından çok beslenmemeli insan, aleladeliğini kabullenmeli, nedenini niçinini anlatmayacağım, tonla kitap, felsefe, bilgelik var üzerine yazılmış çizilmiş, araştırınız. İkincisi, yine de kendisini engelleyemeyecek ve özel hissetme sanrısının peşinden gidecek, bu da o aynı kitaplarda var elbet, o zaman sevgilisini bu özel hissedişin kaynağı olarak görmeyecek.
Eğer kaynak olarak görmez ise, tehdit olarak zarar alması da imkansızlaşır.

Partnerinize çok anlam yüklemeyin. Ulvi kurtarıcı rolü vermeyin. Göz göre göre kendinizi kandırmak için çaba sarfetmeyin. Sonsuz mutluluk, mutlak bağlılık hatalarına düşmeyin. Doğanızı kabullenin, çünkü biliyorsunuz ki aynı fırsatlar sizin de karşınıza çıktığında siz de bir sonraki sevgilinizi düşünüp değerlendirmemezlik etmediniz.

ek:
8 defaya hata diyor çünkü ya seni pek üzmek istemiyor, ya da hemen her türk kadının ilk öğrendiği savunmalardan biri olan "eğer zevk almadıysam ve pişman olduysam bana orospu diyemezler" savunmasını uyguluyor. elbette zevk aldığı için yaptı, 9uncu seninle olursa onu da yapacak, 10uncuya da hataydı diyecek, ve bu orospuluk değil. Cinsellik üzerine çarpık sosyal bakışa savunma olarak kendisi de doğal bir çarpıklıkta bir taktik uyguluyor ve yalan söylüyor sadece.
ama kardeşim, kendini kanser edecek kadar üzeceksen, daha az "kilometrede" biri bulsan ya? kendine daha çok benzeyen? elbette bu da hemen uygulanabilir birşey değil ama, sonrası için aklında bulunsun.
0
lhun
(07.08.09)
Clerks'teki hatun 36 kişiye blowjob yapmıştı. Dante hariç hem de. O daha kötü. Nolcak hacı yahu, deneyimi vardır, sana da yeni şeyler öğretir. Bunu açık açık söyleyebiliyorsa baya iyi bişey bu. Hold onto her.
0
hophophoba
(07.08.09)
arkadaşım, peki ya sen? peki ya sen 8 kızla birlikte olsaydın. kız arkadaşına bunu söyleseydin, o da bakire olsaydı. hadi birde burdan bak, bakalım. bu durumda kendin olunca normal geliyorsa, o kız için de aynı şeyi düşün bence.

8 kişiyle olmadan önce sen nerdeydin. peki sen onun hayatında olsaydın zmanlar? ben de isterdim bir kız arkadaşım, olsun ben onun ilki olayım, o benim. ama olmuyor işte, saçma bir böcek ısırınca duvarlarda yürüyebiliyor musun?

eğer buna önem veren biriysen, annene söyle sana "helal süt emmiş" kız bulsun. hemen görücü usulu evlen, mutlu olabilirsin, imkansız değil. ah doğruya bekaret mutluluktan daha önemli.

neyse,

kızı seviyorsan geçmişini sorgulama, sorgulamaya başlarsan sonu gelmez. bundan sonra yaptıklarına dikkat et.

mutluluklar diliyorum sana, umarım bir sürü aşk çocuğunuz olur.
0
hollowlife
(07.08.09)
güzel kardeşim yaşının 22 olduğunu hesap ederek konuşuyorum ona göre oku.

sen kaç kişiyle birlikte oldun? o kız sana kaç kişiyle birlikte olduğunu söylediğinde sen de ona söyledin mi? şu dünyada geçmiş hesaba katılsaydı kimse evlenip çocuk yapamazdı emin ol. önce karşındakinin de insan olduğunu ve senin kadar haklara sahip olduğunu kabul edeceksin. senden önceki yaşamı sadece onu ilgilendirir seni de zerre ilgilendirmez. seninle birlikteyken 8 kişiyle yatarsa o zaman sorun et.

konu başlığını "bekaret" olarak açmışsın. görüyorum ki 8 değil 1 kişi de olsa aynı şekilde düşünecektin. bu şekilde düşünmenin yegane sebeplerinden birinin daha önce cinsellikle (sevdiğin, birlikte olduğun biriyle olandan bahsediyorum. para karşılığı olandan bahsetmiyorum) tanışmamış olmana veriyorum. ha değilsen de öyle davranma. karşındakinin de senin gibi bir insan olduğunu, hakları ve isteklerini dilediği gibi yerine getirebileceğini hatırla. o kızın ilk sahibi ben olmalıydım diye ilkçağ düşüncelerini de bir kenara bırak. bakir bir erkeksen de böyle şeylerin önemi olmadığını anla. ilk ve son arasında bir fark yok abicim.
0
atrin
(07.08.09)
sözlük ne kadar modernmiş. reelde "kadında bekaret önemli değil, önemli olan duygulardır" diyince godoş muamelesi görüyorum.
0
atmosphere
(07.08.09)
İnsanlar yaşanmışlıklarının birer basamak olduğunu ve o basamakların çıkılmadan olunan noktaya gelinemeyeceğini kavrayamadıklarında böyle abuk alakasız sorular geliyor.

Bu ülkede insanlar ilk tanıştıkları/tanışdırıldıkları kişilerle en geç bir sene içerisinde nikah olayına giriyorlar. Sonra şanslılarsa nişan aşamasdında bozuluyor değillerse evlendikten üç ay sonra...

Yaşanmışlıklar iyidir.
0
süpermaninkızı
(07.08.09)
Sanirim sen de zaten farkindasin gecmisini bekaretini iliskilerini vs cok takmamak gerektiginin, zaman icersinde bukonuda daha az sorun kalacaktir muhtemelen.
Tek tavsiyem kıza bu konuda cok fazla serzeniste bulunma ve bu mevzuyu ısıtıp ısıtıp getirme, kendini hem asagilanmis hem guvenilmemis hisedecektir ve bu bi sure sonra sogumasina uzaklasmasina falan yol acar, seviyorsan ve sirf sevdiginden bunu yapiyorsan yazik olur
0
tehanu
(07.08.09)
boyle dusunenleri manita adayı yapan kadınlara sasırıyorum.

arkadasım kafan mı guzel, sordugun seylerın farkında mısın ? yazdıktan sonra okudun mu tekrar.

22 yasında birinin 8 kisiyle birlikte oldugundan sanane ki arkadasım, bana sorarsan az bile hadi napcan sımdı ? hayatı bacakarasına ındırınce iyi mı oluyor ? gecmısınden sanane yahu, kitap mı yazacaksın. roccoyla manıtaymıs napcan ? senınkı de iyiymıs hem sor sonra da bakınca gozunde canlandır sonra da tribe gir. ya sorma ya da porno izler gibi gozunde canlandırma. oh oh mehmet nasıl da emmıstır su memelerı mı diyorsun bakınca nasıl bi mantık bu.
0
bryan fury
(07.08.09)
amotsphere nacizane önerim sana cevreni degistir
herşeyi nihayetinde ne idiüğü belirsiz bir kavram su modernizme bağlamasak
her sevgilim bir kere versin karım bakire olsun mantığı bu değildir de nedir ?
koyduğun tikleri görünce kız arkadaşının hata yaptığını düşünmek ve düşündürtmek seni rahatlatıyor diye düşünmekten geri alamadım kendimi
ama bir hatanın 8 kere yapılması da düşündürücü oluyor tabii
hata falan yok ortada en azından bunu sen niceleyemezsin
yaşadıkça aşarsın ilişkinin de seninde yaşanmaya ihtiyacın var
eğer senin de aşmaya niyetin varsa
denge noktası bu
0
gdduman
(07.08.09)
hacım burada neticeyi tamamen senin hayat görüşün belirler. bu soruların cevabını kimse senin adına veremez. biri yaşanmışlık işte süper dedi diye senin için olayı sindiremez. "ona bakınca birlikteliklerini gözünün önüne getirmemenin" öğrenilebilir bir yolu yok. ya kabullenemiyorsundur ya da rahatsındır bu konuda. başkalarının kelamlarını takma ve içinin sesini dinle.
0
arnold schwarzeneger
(07.08.09)
bunu sorun edip şimdiden başlık açmışsın bile. kızla birlikte olduğun sürece bunu her daim başına kakıcaksın ve ayrılık sebebi bu olucak.
0
neira
(07.08.09)
Olayın denge noktası nedir diye sormuşsunuz.

Olayın denge noktası kişinin kendisidir yani sizsiniz ve tabii ki sizi oluşturan etkenlerin tümü. Yani aile (yetişme tarzı), çevre (arkadaşlar, okuduklarınız, gördükleriniz, dinledikleriniz) ve belki de genler.

Takdir edersiniz ki bunların tamamının bir insan üzerindeki etkisini değiştirebilmek pek de kolay olabilecek bir iş değil...

Konuya dönersek; kız arkadaşınızla beraberken; geçmişiyle ilgili sıkıntılarınız yaşadığınız anlardan keyif almanızı engelliyorsa, ilişkiyi sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeniz pek de kolay olmayacaktır.

Ancak, kız arkadaşınızlayken; siz kasıtlı olarak düşünmedikçe ilgili "geçmiş" kafanızı pek kurcalamıyorsa (aklınıza dahi gelmiyorsa) ve yaşadığınız anlardan da fazlasıyla keyif alabiliyorsanız; ilişkinizin önünde pek de büyük bir engel olmadığını söyleyebiliriz.

Yani mesele; sevdiğinize inandığınız kişinin geçmişiyle ilgili sorularınız/takıldığınız noktaların ne sıklıkta ve bilinçli ya da bilinçsiz olarak aklınıza gelip gelmediğini bulabilmek ve yaşanılan anların önüne geçip geçmediğine karar verebilmekte sanırım.
0
silhouette
(07.08.09)
soruyu 22 yaşında birinin 8 kişi ile birlikte olması normal DEĞİL di mi diye soruyosun aslında. şimdi böyle bir mantaliteye sahipsen böyle gördüysen çevren de böyle düşünen insanlardan oluşuyorsa eh normal değildir başkası ne derse desin. bug gözlükle bakınca bu çok anlaşılabilir bir şey. onun geçmişini sorgulamak onunla kurduğun geleceğin perspektifi açısından önemli ve bunu sorgulamak senin bu bağlamda tamamen hakkın diye düşünüyorum. böyle olmasaydı zaten bu konu hiç açılmaz ne o böyle birşeyden bahsederdi ne de senin böyle bir bilgin olurdu değil mi?

ikinci soru daha önemli. hata olarak nitelemesi. açık söyliyeyim ben burda bir samimiyetsizlik görüyorum. bence düşünmeniz gereken tam olarak bu. yarın öbür gün hata dedim ama hata falan olarak görmüyorum derse şaşırmayın.
0
manfool
(07.08.09)
Bu durumu ısıtıp ısıtıp tekrar önüne koymuşluğum felan yok hatta en ufak bir yorumda dahi bulunmadım, bazı arkadaşlar nasıl böyle bir mantığa sahip olursun demiş anlamadıkları nokta onların mantığı ile olaya bakmaya çalışma çabalarım.
Her cevaba tik atma sebebim de yazılanın ne kadar doğru olduğu manasında değil.
0
🌸zZz
(07.08.09)
bizzat bu duruma kendim düştüğümden söylüyorum:

22 yaşında birinin 8 kişiyle beraber olmuş olması anormal değildir, fakat diğer taraf aynı derecede "hareketli" bir aşk hayatı yaşamadıysa onu yıpratır. çünkü aynı sayfada değilsinizdir. birinin ilişkileri daha kısa soluklu, daha çok eğlenme-zaman geçirme (ve tabii sevişme) üzerine iken diğerinin daha çok hayatı paylaşma, beraber yaşama, çift olma üstünedir. ikisi de normal, hiçbiri yanlış değil. ama bir taraf 8 de iken, diğer taraf 2 de ise 6 ay sonra kimin terkedileceğini tahmin etmek çok zor olmasa gerek.

ayrıca o yaşta karşı tarafın "eskilerini" kafaya hiç takmayan adam bilmiyorum tanımıyorum. o zamanla kazanılan bir beceridir ve olgunluk gerektirir. 21 yaşımda ben başaramadım. başarabilen über arkadaşlara saygılar.
0
ndg
(07.08.09)
Bekaret olayı değil aslında konu, 22 yaşında bir insan için 8 kişi ile birlikte olmuş olması. 1 kişi ile birlikte olmuş olsaydı da kabul edecek miydin ? Bundan önceki ilişkilerini bir "hata" olarak görüyorsa eğer aynı hata 8 kez nasıl yapılır ? Hata değildi, o zaman içinde öyle yaşanması gerekiyordu diyorsa da bunu kabullenebileceksen bu ilişkiye devam et, sonrasında bunu sindirmek her yiğidin harcı değil.

Şahsi fikrim : cinselliği tamamiyle bir "ihtiyaç" olarak gören kitle gözünden bile bakıyor olsak da 22 yaşında bir insan için de 8 farklı kişiyle birliktelik yaşamış olmak pek de "olabilir ne var yani?" gibi gelmiyor bana..

Saygılar.
0
Bigvocate
(07.08.09)
(1)

hülya avşar ve ayşe tolga'nın oynadığı dizi

ravioli
sayısal mı ne çıkıyordu bunlara, ayşe tolga, avşarın kardeşi rolündeydi, üniversite öğrencisiydi. bi gün üni arkadaşlarıyla bir şeylere muhalefet ederlerken gaza gelip bir şiir okumuştu ayşe tolga, sol tandanslı piyasa bir şeydi, bestelenmiş bi şiir de olabilir. neydi o şiir?
sayısal mı ne çıkıyordu bunlara, ayşe tolga, avşarın kardeşi rolündeydi, üniversite öğrencisiydi. bi gün üni arkadaşlarıyla bir şeylere muhalefet ederlerken gaza gelip bir şiir okumuştu ayşe tolga, sol tandanslı piyasa bir şeydi, bestelenmiş bi şiir de olabilir. neydi o şiir?
0
ravioli
(07.08.09)
dizinin adı ah bir zengin olsamdı.
0
sokak cocugu
(07.08.09)
(2)

Fırın kapağı nasıl takılır?

yuki
Fırının üstündeki ocağın cam kapağıyla ilgili sorum.Bunu taşınırken çıkartmıştık. Şimdi yerine takarkensaçma bişi oluyor: Gövdeye birleştiren kulplar yaylıve kapağı açarken yaylar kuruluyor, kendisinikapatmaya çalışıyor. Yani kapak dik bir şekilde açık durmuyor.
Fırının üstündeki ocağın cam kapağıyla ilgili sorum.
Bunu taşınırken çıkartmıştık. Şimdi yerine takarken
saçma bişi oluyor: Gövdeye birleştiren kulplar yaylı
ve kapağı açarken yaylar kuruluyor, kendisini
kapatmaya çalışıyor. Yani kapak dik bir şekilde açık durmuyor.
0
yuki
(07.08.09)
yayları çıkarıp deneyin, kapak 90 dereceden fazla açı yapıyorsa sorunsuzca açık durabilir.
0
sokak cocugu
(07.08.09)
O cam ocak kapağının arka profilinin içine giren sağ ve sol yayların dış kısımlarında L ve R ibareleri olmalı, sağ sol yani. bi onları kontrol edin belki sağı sola solu sağa takılmış olabilir. Olmadı bi fotoğraf çekip koyarsanız yorumlayabiliriz.
0
Ruprect
(07.08.09)
(8)

Soyadı değiştirmek

babatema
kişi keyfi olarak soyadını değiştirebilir mi?nedir bunun prosedürü falan?
kişi keyfi olarak soyadını değiştirebilir mi?
nedir bunun prosedürü falan?
0
babatema
(07.08.09)
haklı sebepleriniz varsa değiştirirsiniz.
0
sokak cocugu
(07.08.09)
keyfi olarak değiştiremez. makul bir sebep lazım. küçültücü bir soyad (öküz, dana gibi(evet var bunlar)) ya da güvenliğinizi falan gerekçe göstermeniz gerek. diye biliyorum.
0
geldiler
(07.08.09)
haklılık kriteri nedir?
mesela; soyadımda r harfi geçiyor ve ben r'leri söyleyemediğim için değiştirmek istiyorum desem haklı olur muyum? ya da soyadım karaböcek ve benim de böcek fobim varsa haklı olur muyum?

çok ekstrem soyadlarının değiştirilebildiğini zaten biliyorum. benim merak ettiğim ortada ciddi bir sebep yokken soyadının değişimi mevzusu.
0
🌸babatema
(07.08.09)
miras davasıda makul bir sebep diye biliyorum.
0
adidastan saatmi olur
(07.08.09)
Toplum içinde küçük düşürücü bir soyad lazım, ve mağduriyetinizi ispatlamanız lazım. Küçük düşürücü olmasa bile eğer mağdur durumdaysanız soyadınız yüzünden gene değiştiriyorlar. R harfini söyleyemiyorum derseniz değiştirmezler.
0
crown
(07.08.09)
r harfini söyleyememek de gayet mantıklı bir nedenmiş gibi geldi bana. insanalara adımı soyadımı söyleyemiyorum, özgüvenimi kaybettim... gibi zorlanırsa olabilir.
0
emrag
(07.08.09)
değiştirebilirsiniz, masrafınız da yaklaşık 2.200 tl olacaktır.

ilginç bir soyadı değişikliği için bakınız : www.turkspor.net
0
kemal sunal
(07.08.09)
keyfi olarak soyadını değiştiremezsiniz, benim soyadım şu ama böyle olsa daha güzel olur derseniz, açtığınız dava boşa gider sadece. isim ve soyadı tashihi için asliye hukuk mahkemelerine başvuru dilekçesi ile dava açabilirsiniz.

soyadı değiştirme işlemi isme göre biraz daha zor. eşinin soyadını kullanmak isteyen erkek şahıslar oluyor genelde bu davanın tarafları. onun dışında toplum içinde küçük düşürücü bir soyadını değiştirme talebi de pekala kabul edilebilir. örnek olarak soyadı "satılmış" olan bir adam bugün komik addedilecek bir soyadını değiştirmek isteyebilir ancak "satılmış" sözcüğü ilk kullanıldığı zamanlarda "adanmış olan" ile eş anlamlıydı. bu tip örnekler de olabiliyor.

isim değiştirme işlemi buna göre biraz daha kolay. "ördek", "kütük" gibi, bugün duyduğunuzda dumura uğrayabileceğiniz isimlere sahip kişiler var mesela. yine, çevresinde herkesin, hatta bazı zaman ailesinin bile kendisini "ahmet" adıyla çağırdığı "mehmet" isimli şahıs bunu öne sürerek isim değiştirme talebinde bulunabilir rahatlıkla. cinsiyet değişikliği yapan kişiler için de, genelde unisex olarak örnek verebileceğimiz "deniz", "eylem", "evrim" gibi isimleri kullanma talebinde bulunduklarında, bunlar da kabul edilebiliyor kolaylıkla.

eğer böyle bir değişiklik talebinde bulunacaksanız öncelikle iyi bir avukata danışın ve gerekçelerinizi iyice ölçüp biçtikten sonra iyi bir dava dilekçesi ile başvurun derim ben.

uzun oldu sanki biraz :) kolay gelsin.
0
melvin white
(07.08.09)
(5)

Cok güzel harektler(tavsiye)

charliee
Ekşi halkından cok güzel hareketleri izleyenler bana favori bölümlerini veya sevdikleri,hoslandıkları,tavsiye ettikleri bolumleri soylebilirler mi acaba?
Ekşi halkından cok güzel hareketleri izleyenler bana favori bölümlerini veya sevdikleri,hoslandıkları,tavsiye ettikleri bolumleri soylebilirler mi acaba?
0
charliee
(07.08.09)
sonu çok güzel mesela. biterken neşe doluyor insan.
0
baschar
(07.08.09)
o programa katlanamıyorum.
0
gonion
(07.08.09)
baba gir yutuba zaten her bölümün altına bu en güzel sıkeç, en güzel sıkeç bu yazmış millet. beğenirsen.
0
sokak cocugu
(07.08.09)
en begendiğim bölüm araya giren reklamlar, daha bir kere gülümsemedim drama diye izliyorum ben o programı
0
joepiscopo
(07.08.09)
en iyisi mezhebi geniş dir izle yarıl.
0
batarmur
(07.08.09)
(8)

içim yoğurt

pragmatist kedi
şu 3 kiloluk plastik kutuda satılan içim yoğurttan aldım. kapağını açtığımda görüntü pek iç açıcı değildi. normalde katı olması lazım. bunun çoğu kısmı katı olmakla birlikte bir kısmı değil. bu kısımdan bi kaşık aldım merhem gibi akışkan bişi. çalakandığı için sulanmış desem değil çünkü su gibi de d
şu 3 kiloluk plastik kutuda satılan içim yoğurttan aldım. kapağını açtığımda görüntü pek iç açıcı değildi. normalde katı olması lazım. bunun çoğu kısmı katı olmakla birlikte bir kısmı değil. bu kısımdan bi kaşık aldım merhem gibi akışkan bişi. çalakandığı için sulanmış desem değil çünkü su gibi de değil. son kullanma tarihi de geçmiş değil.

nedir ne değildir bilen var mı? yemeli miyim?
0
pragmatist kedi
(07.08.09)
iade edip yenisiyle değiştirin. satıcı zorluk çıkarabilir ama değiştirmek hakkınızdır.
0
sokak cocugu
(07.08.09)
iade etmesi sorun değil. zaten yemek içime sinmedi. canım da yoğurt çekmişti be.
0
🌸pragmatist kedi
(07.08.09)
tava yoğurdu alın. dikdörtgen kutuda. o mis gibi işte.
0
başımıellerimin arasınaalıpdüşündüm
(07.08.09)
canının yoğurt çektiyse benzin istayonuna gidip tedarik edin, çekinmeyin. meyveli de iyi gider.
0
sokak cocugu
(07.08.09)
Yeme bence. Bana gönder (Birgun tutacak eminim)
0
msb
(07.08.09)
içim benim için bitmiştir bi daha da almam.

msb, birgün göndereceğim emin ol :)
0
🌸pragmatist kedi
(07.08.09)
bizim aldığımız yoğurt da öyle uzayan, ilginç kıvamdaydı. gıda mühendisi abim mayasından öyle olduğunu söyledi. yenebilirmiş. biz yedik bir şey olmadı ama insanın yoğurt yeme isteğini kaçırıyor.
0
deoksiribonukleotit
(07.08.09)
3 kiloluk yoğurdunuzu atmaya kıyamıyor veyahut iade etmeye üşeniyorsanız ayran yapıp için, 4-5 litre ayran çıkar 3 kilodan.
0
sokak cocugu
(07.08.09)
(25)

nedenini bilen var mı?

sokak cocugu
bana ara sıra şöyle bir şey olmakta. mesela kanepeye uzanıp tv izliyorum o anda televizyondaki herifin kafasını çok küçük görüyorum, ellerim ayaklarım sanki devasaymış gibi hissediyorum. bir nesneyi normalden küçük ve uzakta görüyorum. misal tv de herife zoom yapsa da herifin kafayı çok küçük görüyo
bana ara sıra şöyle bir şey olmakta. mesela kanepeye uzanıp tv izliyorum o anda televizyondaki herifin kafasını çok küçük görüyorum, ellerim ayaklarım sanki devasaymış gibi hissediyorum. bir nesneyi normalden küçük ve uzakta görüyorum. misal tv de herife zoom yapsa da herifin kafayı çok küçük görüyorum tv ye 5 metre uzaktaysam sanki 10 metre uzaktaymışım gibi algıda sıçıçılıklar yaşıyorum. 10-15 dakika sonra normal duruma dönüyorum. bunun bi açıklaması var mı?
0
sokak cocugu
(07.08.09)
ot cekiyorsun galiba.
0
bryan fury
(07.08.09)
zuhaaa. alakası yok, kullanmadım hiç ot mot.
0
🌸sokak cocugu
(07.08.09)
pasif içici olabilir arkadaş =)
0
ztpz
(07.08.09)
(bkz: şaşı bak şaşır) la dolaylı yönden alakası olmalı bunun. nadiren de olsa değişik/anlam veremediğim bi' konsantrasyonla tv'ye doğru dalarsam aynısını ben de yaşıyorum. ve isteğim dahilinde olmuyo bu. sanki o isteğince oluyo gibi. := )
0
baschar
(07.08.09)
gözlerinde bozukluk vardır, ya da apartmanda asitçi.
0
radikalherif
(07.08.09)
belki şöyle bir şey olabilir (bkz: astigmat)
0
clem
(07.08.09)
yanıltmış olmayayım ama, tansiyon ilâ ilgili sanırım. yükselince bu tür görme sorunları olabiliyor. özellikle dürbünle tersten bakıyormuş tribi. (kulakta da hafif bir vınlama)
sıcaklar tetikliyebiliyor bâze. yine de bir doktora derdinizi anlatın. panikleyecek bir şey yok :)
0
yapacakbirseyyok
(07.08.09)
eskiden bana da olurdu. insanlara anlatsam saçma gelir diye kimseye söylememiştim. başkasına da olduğunu duymak ilginç. kendi açımdan artık olmadığına göre "zamanla geçer" diyebiliriz :)
0
jamesjersey
(07.08.09)
ya gözler tamam da elim ayağım ve diğer uzuvlarım sanki 10 kat daha kalınmış gibi hissediyorum. sadece ufak görmek degil. o ara sanki zaman da çabuk geçiyo gibi hissediyorum, zaman hızlanıyor benim için o dakikalarda. mesela kafamı sola çeviriyorum sanki çok hızlı çevirmişim gibi geliyo öyle değişik biraz.anlamadım gitti.
0
🌸sokak cocugu
(07.08.09)
oke tmm ot deiglmıs ex fln heralde, boyle zaman kayması fln ondandır direk.
0
bryan fury
(07.08.09)
Buna yakın birşey bana ateşli bir hastalık geçiripte yataktan bile kalkamayacak durumdayken olabiliyor. Bir anda dünya kocaman oluyor. Üstüme üstüme geliyor devasa kütleli cisimler. Benim ellerim ayaklarım büyüyor hareket edip kaçamıyorum. Sonra çarkların arasında sıkışıyorum. Bazende tasvir edemeyeceğim büyüklükte bir cisme(ağaç kütüğü sanırım) sarılmış/yapışmış vaziyette düşüyorum yavaş yavaş. Herşey, herşey orantısızlaşıyor. Şimdiye kadar iki kere bu şekilde hissettim. İkiside acil de penisilin vurulurken son buldu.

Hiçkimseye anlatmamıştım. Zihnimin bir oyunu deyip geçtim hep.
0
iustitia omnibus
(07.08.09)
sanırım milyarda bir hastalık bendeki.
0
🌸sokak cocugu
(07.08.09)
sirt ustu uzun sure yatiyorsun karabasan yani uyku felcinin ilk belirtileri diyebiliriz. uyku halinde olmadigin icinse seni tam olarak ele geciremiyor.
0
ermanen
(07.08.09)
hayır uyku halinde veya uykuya dalarken falan değil, çevrimiçi durumdayken vuku bulmakta
0
🌸sokak cocugu
(07.08.09)
@sokak cocugu : valla ne diyeyim, yıllardır "bi ben mi deliyim lan" diye düşünürdüm..
ilk 6-7 yaşımdayken başıma geldi..
ateşlendim, annemlerin yatağında yatarken parmaklarımın büyüdüğünü hissettim.. hepte aynı görüntü oluşurdu kafamda, bir toplu iğne başı tutmaya çalışıyorum, ama ellerim o kadar büyüyorki elimde kayboluyor meret..
yataktan anneme bakıyorum uzaklaşıyor.. hepsi canlı görüntü rüya değil. annem neyin var diyor yüzüme, "üheee" den başka ses çıkartamıyorum. televizyon desen karşı mahallede bir evdekini izliyorum gibi.
heleki iustitia omnibus birşey demiş zaman konusunda; birebir aynı durudmayım. bazen kafamı sağa çevirmem 10 dk sürüyor gibi, bazense herşey hızlanıyor, kafamdaki bir ses yükselmeye başlıyor.. sakinleş sakinleş birşey yok diye ses gittikçe yükseliyor.
ben o ses odaklanmışken elim kolum başka birşeylerle ilgileniyor.. tamamiyle bilinçsiz hareket ediyor gibi oluyorum.
aslında şöyle bir his: sanki bedenim başkasının kontrolunde ve ben ona hapsolmuşum gibi.. pencereden bakar gibi etrafı izliyorum eller kollar aktif hatta bazen normal normal konuşuyorum ama kafa içinde herşey yavaş ilerliyor sakiin sakiin diye bağırıyor..

tamam sonunda deli olduğumu da itiraf ettim sanırım..
teşekkürler bu imkanı sunanlara hehe..
0
quaker
(07.08.09)
@quaker: seninki de bana yakın bi durum gibi. belki de ikimizde deliyiz. bende aşırı bi hızlanma oluyo. normal yürüyorum mesela çok hızlı yürüyomuş gibi hissedeiyorum. değişik bi durum.
0
🌸sokak cocugu
(07.08.09)
ben de hastalık olanını diyecektim ama söylenmiş defaatle. gece karanlık odada olur bana da yatarken. ellerim parmaklarım büyür. büyük silindirik veya kübik cisimler birbirlerine dönüşerek bana doğru gelir. tıbbi bi adı vardır bunların eminim.

bakınız pink floyd ve arkadaşları da ne güzel demiş comfortably numbda

"when i was a child i had a fever.
my hands felt just like two balloons."
0
geldiler
(07.08.09)
@geldiler: sana da gelmişler:))
0
🌸sokak cocugu
(07.08.09)
oluyo oluyo, böyle bi büyük gibi ama sanki sonra küçük. Anlat desen anlatılmaz, enteresan bişi, "ya bi siktir ne dion?" demesinler die söylemiom kimseye.

TV olmak zorunda değil, bazen ciddi bişi konuşurken yüzyüze de oluyo. Adamın elleri yaratıkmışcasına gelio, ilk defa el görüyom sanki. Ya da kulak, ne acaip diorum kulak var iki tarafta, yamuk yumuk.. Ama aynı ikisi de. vs. vs. vs..
0
jadle
(07.08.09)
benzer şeyler banada oluyor.bende fazla yakınlaşıyorum. :)
0
paulista
(07.08.09)
delilerin ortasındaymısız da haberımız yokmus be. herkes bi alengirli.
0
bryan fury
(07.08.09)
bende de oluyor zaman zaman. kucukken daha cok olurdu. simdi nadiren.
herhangi psychoactive bisiy de kullanmiyordum tabi ki kucukken.

su linkler isine yarayabilir.

en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
0
maersk
(07.08.09)
maersk yönlendirmesiyle, sözlükte şu var.
(bkz: alice in wonderland sendromu)
0
yapacakbirseyyok
(07.08.09)
(bkz: alice in wonderland sendromu) benim ki. tam uyuşuyor. eyvallah.
0
🌸sokak cocugu
(07.08.09)
Haha deliyim sanrdım bende.Aynısı bana 2 kere oldu.herşey büyüdü bid ebend eşu vardı ayırt edici olarak ellerim çok büyüyodu ve gücümü kontrol edemiycekmişim herkeze zarar verecekmiş gibi oluyordum.Buda varmı sizde?
0
jpsartre
(12.08.09)
(15)

krom - sözlük - sorun..

dambil
kromda şöyle bir sorun oluyor bug mıdır nedir bilmiyorum, yaşayan var mı görelim benden başka..şimdi mesela şuna tıklayın `ekşi duyuru` sonra sol frame'den yeni bir başlığa tıklayın o başlığı sanki yeni sekmede açıyormuşsunuz gibi oluyor. yani http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=doğa+rutkay&a=td
kromda şöyle bir sorun oluyor bug mıdır nedir bilmiyorum, yaşayan var mı görelim benden başka..

şimdi mesela şuna tıklayın ekşi duyuru sonra sol frame'den yeni bir başlığa tıklayın o başlığı sanki yeni sekmede açıyormuşsunuz gibi oluyor. yani sozluk.sourtimes.org şu şekilde geliyor başlık..

enteresan değil mi?

teşekkürler..

edit: lan sol frame gelmiyor, tıklayın dediğime tıklayınca. kafam karıştı..
edit2: değişiklik yapılan başlık olduğu için galiba neyse şunda oldu: ses
0
dambil
(07.08.09)
dediğiniz başlığın üzerine gelince sol altta doğa rutkaylı linki gösteriyor mesela. bunun gibi mi?
0
sokak cocugu
(07.08.09)
yok yok. mesela ses'e tıklayın sonra sol frame'de herhangi bir başlığa tıklayın. sanki o başlığı yeni sekmede açmışsınız gibi oluyor..
0
🌸dambil
(07.08.09)
chrome la alakası yok galiba mozillada da oldu deneyince. pek yardımım dokunmadı ama..
0
inkey
(07.08.09)
ben de chrome kullanıyorum öyle bir durumla karşılaşmadım hiç. bence silip yeniden yükleseniz çözülür.
0
cro magnon
(07.08.09)
dediğinizi anladım. eskiden misal google da bir şey aratınca misal ses aratalım. sözlük linkine tıkladın mı sayfada sol frame olmuyordu ama şimdi sol frame de çıkıyor. sayfayı tekrar yeniliyor bu yüzden de. sanırım herhangi bir sorununuz yok.
0
sokak cocugu
(07.08.09)
yok öyle değil=) o zaten yeni gelen bir yapılandırma alıştık ona=)

bunda durum farklı. duyuru'ya mı özgü bilmiyorum. buradan ses'e tıkladığınızda (direk tıklayın "ses"e) açılıyor filan buraya kadar sorun yok ama sol frame'deki bir başlığa tıkladığınızda o başlık yeni sekmede açılıyor. yani bu yeni özelliğin gelme amacına aykırı bir durum..

başka deneyen yok mu yahu? kromumu kaldırıp yeniden kurmaya feci üşendim. çok önemli bir hede değil ama denenebilir, di mi?
0
🌸dambil
(07.08.09)
dambil, chrome den acıp deniyorum. merak ettim neymiş :)

edit: anladım ne dediğini. adres barda linki cıkıyor. normalde cıkmaması lazım. doğru mu anladım?

edit2: ne malım lan sol frame nin gittiğini yazmamışım. sdfsdfsdfg firefox da olmadığına göre bug bu. sadece chrome de oluyor.
0
pragmatist kedi
(07.08.09)
@dambil: krom' da denedim, burdan sese tıkladım tamam mı. sonra açıklan sözlük sayfasında sol framede bir başlığa tıkladım başka bi sayfada açılmadı ama bu sefer açtığım sayfa da sol frame kayboldu. bu işlermleri krom da yaptım. önce eksiduyuru açıp ses tıklayp falan
0
sokak cocugu
(07.08.09)
ben anladım. karşımızda sol frame'iyle, her bi bokuyla sözlük var tamam mı. herhangi bir başlık açık. diyelim sol frame'den başka bir başlık açıyoruz. başlığı açtığımızda sol frame, üst kısım falan komple gidiyor. sadece başlık çıkıyor.

doğru anlamışım değil mi?

edit: anaa bende de oluyor lan.

sozluk.sourtimes.org

şuna giriyorum, önce sadece başlık açılıyor. sonra sol frame falan da geliyor. sonra sol frame'de başka bir başlığa giriyorum, sol frame uçuyor. bence bug bu. ama sözlükte dolanırken olmuyor. senin verdiğin ses linkine tıklayınca oldu. ben de anlamadım.
0
cro magnon
(07.08.09)
doğruuuuu, ağlamak istiyorum. yahu hakim olamadığın konuda kendini ifade etmek ne kadar zormuş..

edit: bence de bug. şöyle güzelce ifade edebilecek biri yazsın hadi=)

@cro magnon: ama verdiğin linkte olmuyor. yani bende bir sorun olmadı. of çok karıştı ortalık=)
0
🌸dambil
(07.08.09)
mozillada da oluyo aynı şey ama http:sozluk.sourtimes diye giden değilde ses gizli bkz da oluyo bende.
0
sokak cocugu
(07.08.09)
gizli bakınız verince oluyor. linki direk verince olmadı. boka sardı bu iş.

ses yapınca oluyor. ama gizli bakınızın gittiği adresi doğrudan verince olmuyor.
0
cro magnon
(07.08.09)
evet bariz bug. bu bugu yazacaklar gizli bkz verirken "ses" kelimesini örnek versinler. bana ısındık sese ailecek.
0
sokak cocugu
(07.08.09)
üşenmedim internet explorer ile de denedim onda da aynısı oldu. yönlendirme ile alakalı bi bug heralde. ilginçmiş yalnız harbiden. gece gece uğraştığımız şeye bak eheh.
0
inkey
(07.08.09)
mesela yönlendirilmiş başlıklarda olmuyor problem. o da süper bir özellik..
0
🌸dambil
(07.08.09)
(4)

efes tombul şişe depozitosu ne kadar?

jimmy jib
evet lidyalılar soru başlıkta
evet lidyalılar soru başlıkta
0
jimmy jib
(06.08.09)
20 Kuruş.
0
os
(06.08.09)
200 bin.
0
mevta
(06.08.09)
0,2 tl.
0
sokak cocugu
(06.08.09)
1/5 tl
0
mozart
(06.08.09)
(9)

Sokuldum !

deliktas
Değerli büyüklerim;Bundan yaklaşık üç gün önce türü belirlenemeyen bir yaratık tarafından bacağımdan(hem sağ hem sol, ikisi de) sokuldum. Önce sinek ısırığı sandım ve yırtana kadar kaşıyıp, kan akan yaraya kolonya dökerek(her zaman yapar ve kesin çözüm alırdım) dezenfekte etmeye çalıştım. Ancak gün
Değerli büyüklerim;

Bundan yaklaşık üç gün önce türü belirlenemeyen bir yaratık tarafından bacağımdan(hem sağ hem sol, ikisi de) sokuldum. Önce sinek ısırığı sandım ve yırtana kadar kaşıyıp, kan akan yaraya kolonya dökerek(her zaman yapar ve kesin çözüm alırdım) dezenfekte etmeye çalıştım. Ancak gün geçtikçe, yaranın kızarıklığı ve hafif şişikliği bacağıma yayılmaya başladı. Dizimden bileğime kadar, hatta ayağımı da kapsyarak yayılan kızarıklığa büyüklerimden aldığım talimatla yoğurt sürdüm, geceli gündüzlü. Şimdi kızarıklık neredeyse yokoldu ama kaşıntı ve hafif şişlik, yaranın yayıldığı yerlerde hala devam ediyor.

Sizce ne yapmalıyım? Çok zehirli bir böcek tarafından sokuldum ve yumurtalarını bacağıma bıraktı da onlar mı yayılıyorlar içimde, yoksa yoğurt zehiri aldı bir kaç gün içinde kaşıntı da gider mi?
0
deliktas
(06.08.09)
Hastaneye gitmek süper bir fikir bence. Sende denemelisin.
0
trinitrotoluen
(06.08.09)
hamamböceği sokmuş olabilir, çok zehirli olsaydı üç gün içinde başka şeyler olurdu. alerjik bir durum. hekime gözükünüz.
0
sokak cocugu
(06.08.09)
efendiler; olaki hekim iğne vuracağız derse? yok öyle hemen hekime görünmek uzmana danışmak. kendi işimizi kendimiz görelim di mi ama. iğne der mi ya? ha vurur mu iğne falan?
0
🌸deliktas
(06.08.09)
ölmeyi tercih edersin yani?

içinde ufak böcükler gelişmekte olabilir(ver korkuyu)
0
cro magnon
(06.08.09)
iğne vurmazlar, alerji kremi falan verirler. sağlık ocağına git öyle amerikan hastanesine git demiyoruz. nerede ısırdı seni bu yaratık?
0
sokak cocugu
(06.08.09)
böcek sokması tedavisi için 4. gün artık geçtir. ve tedavi de gerekmez.. sadece sabredin..
bir böcek eğer bir canlının içine yumurta bırakmak isterse onu hiçbir şekilde rahatsız etmek istemez. yoksa bıraktığı yumurtaları yok olabilir. eğer rahatsızlık varsa yumurta kesinlikle yoktur merak etmeyin..
bu arada yoğurt fayda etmez. eskiler yoğurdun faydalı olduğunu düşünürler oysa bu durumlardaki rahatlatıcı etkisi vucut ısısından daha soğuk olmasından ve kaşıntı ile kızarıklığın bir süre sonra kendiliğinden geçmesinden kanaklanmaktadır.
0
ceyrekakıl
(06.08.09)
antihistaminik krem/jeller var edinin bi tane
0
yuto
(06.08.09)
Ceyrekakıl'ın söylediklerine tamamen katılmakla birlikte sizde alerjik reaksiyon göstermiş olabileceğini düşündüm (doktor moktor değilim sadece bol alerjikim). Antialerjik krem sürmeniz veya zyrtec gibi oral tablet kullanmanız sorunun giderilmesinde yardımcı olabilir. Ama bence bu gibi durumlarda bir uzman görüşüne başvurmak ve sorunun tespit edilmesi ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak daha iyi olur. Alerjik testlerde kolum kadar iğne yapmıyorlar. sadece iğne batması gibi kan alıyorlar. bu iğne batmalarının sayısı da uygulanan testlerin sayısı ile doğru orantılı olarak artabiliyor. Örneğin benim polen alerjimi tek testte bulmuşlardı ama çikolata alerjimi e testte bulabildiler. yine de acımıyor, korkmayın.
0
endless dream
(06.08.09)
bir alerji hapınız olsa kurtarırdınız. zyrtec, deloday vs. gibi. 1 paket alıp kenarda bulundurmakta fayda var. beni de örümcek sokmuştu ama alerjiden çok zehiri etkiliydi. elimin 2 el kalınlığına gelip parmaklarımı hissedemediğimi korkuyla hatırlıyorum.
0
ozdek
(06.08.09)
(3)

chrome tablerini sabitlemek

surtunme kuvveti
hani bu tableri tutup bırakarak yeni pencere yapabiliyoruz ya, ben onu yapamayalım istiyorum. nasıl olacak o?
hani bu tableri tutup bırakarak yeni pencere yapabiliyoruz ya, ben onu yapamayalım istiyorum. nasıl olacak o?
0
surtunme kuvveti
(06.08.09)
tutup bırakmamaktan başka yol yok galiba.
0
sokak cocugu
(06.08.09)
google'da aramaya çıkınca chrome'un bu özelliği içinde barındırmadığı ve umutların yazılacak bir eklentiye bağlandığı anlaşılıyor birçok forumda.

en yakın çözüm olarak da aşağıdaki sitede tavsiye edilen eklentiyi önerebilirim ama o da pek düzgün çalışmıyor anladığım kadarıyla:

groups.google.com

bence bu özellik (ister chrome'la beraber, ister eklenti olarak) mutlaka gelecektir ama şu anda mevcut değil.
0
demcan
(06.08.09)
harbi yaa. ne salak bi özelliktir o.. beni de delirtti. ama ben taktiğini şöyle buldum. yeni bi taba tıklayınca tab tamamen önüme gelmeden mouse'u hareket ettirmiyorum. tek çözüm yolu bu heralde.
0
guguriguk
(06.08.09)
(15)

Author'u beğenen/seven kızlar. Neden?

kucak
Bilindiği üzere, author kezbanoloji ideolojisi ile kezbanlara savaş, göğsüne mum damlatıp kendisiyle her türlü cinsel pozisyonu deneyecek "özgür kız"lara ise kucak açmış sözlük selebritisidir. entrylerinde ise gerek aba altından gerekse açık açık, kezban diye nitelendirdiği kızlara verip veriştirmek
Bilindiği üzere, author kezbanoloji ideolojisi ile kezbanlara savaş, göğsüne mum damlatıp kendisiyle her türlü cinsel pozisyonu deneyecek "özgür kız"lara ise kucak açmış sözlük selebritisidir. entrylerinde ise gerek aba altından gerekse açık açık, kezban diye nitelendirdiği kızlara verip veriştirmektedir - (bkz: gezerken manken sikerken minyon kız isterim) - ; böylelikle kimi erkeklerin sevgisini çoğu kadınların ise nefretini kazanıyor.

Buna rağmen, author'un her entrysini keyifle okuyan, hatta onu beğenen ve seven kızların da olduğunu tahmin ediyorum; ama bunun gerekçelerini ise bulamıyorum. İçinizde author'a sevgi besleyen kızlar... neden?

Teşekkürler
0
kucak
(06.08.09)
oudor'un yaptıklarını seven kızlar da vardır yani seks olarak yada bu düşünce tarzı olarak.
kezbanı sevmeyen kızların da olduğu gibi. peki audor kadın olsaydı? çoğu erkek ondan nefret eder miydi?
seks, sadece kötü yapıldığında kötüdür. :)
0
hollowlife
(06.08.09)
yahu gerçek olarak görmesenize. bunlar ciddi olarak yazdığı şeyler değil ki zaten.

şöyle şaka olarak okuyun, o zaman komik oluyor, o yüzden de seviliyor..
0
dambil
(06.08.09)
(bi bok yedim buna cevap veriyorum hadi bakalım)
çok sosyolojik olucak ama, en az 25 yaş civarındaysanız, kadın erkek ilişkilerinde bi şeylerin tersine döndüğüne şahit olmuşsunuzdur. daha önce her kadın, elde edilmesi gereken ve kadın olduğu için bir erkekten daha fazla özen gösterilmesi gereken varlık oldu. zengin ve yakışıklı koca arayan da, ilişkide problem çıktığında kalbi kazanılması gereken de kadındı. (burada bahis konusu, modern şehir hayatı yaşayan insanları kapsıyor)
eski jenerasyona baktığınızda bu hala böyledir. ama artık, bir erkek de bir kadının sahip olmak istediği şeyleri elde edebileceğinin farkında. "errkek dediğin şöyle olmalı" bitti "kadın dediğin şunun gibidir"e dönüştü. kadın artık tek başına değerli değil, o değeri kazanması için en az erkek kadar çabalamak zorunda.
Tüm bunlarda bahsettiğim tabi ki author’un şikiş sokuş entryleri değil, (öyle olsa morpling’i de konuşuyor olurduk) ilişkiler hakkında klavyesinden çok güzel cümleler dökülüyor. onları ayıklamak lazım.
Ayrıca tüm bu birbirine benzer entryleri sırf bize eğlence olsun diye yazdığını sanmıyorum, adamın bu konularda bir derdi var, bu belli.
peki author bu kadar ciddiye alınacak bir yazar mı? tabi ki hayır. (çünkü üslupta bokunu çıkartabiliyor) ama yarattığı karakter tüm bunların da bir temsili.
0
duch von souch
(06.08.09)
sevgili kucak,

çünkü o kızlar sizin kadar kasmıyor. eğlencelik okuyor. mizah falan hani?
0
deckard
(06.08.09)
birinci elden ben cevap vereyim.

bi kere annesinin hegemonyası altında büyüyüp, anne kuzusu olmuş, kızları melek sanan şapşal oğlanlar sevmiyor beni, o konuda hiç tartışmaya gerke yok.

ikincisi, babacığının biricik namuslu aile kızceğizi modundaki, ay ben kocamı bulup, annemle babamınki gibi mutlu bir yuva küreceğim diye götünü yırtan teen ergen şapşal kızlar da sevmiyor beni, o konudaki tartışmaya da ben noktayı koyayım.

ama bedenleri alev alev yanan olgun, aklı başında, kadınlığının değerini bilen ve bedeninin arzualrı için kimseye hesap vermek zorunda olmadığını bilen hanımkızlarımız çatır çatır, seni istiyorum diye mesajını da atıyor, geliyor istediğini de alıyor. bu konuda isterseniz uzun uzun tartışabilirsinz. ben ziyarete gelen iki güzel dilberimle zevk saatlerine akıyor olacağım birazdan.
0
author
(06.08.09)
author duyuruda yaptigi imla > (bedeninin arzualrı için kimseye) yanlisiyla bile sasirtacak kadar iyi bir yazardir. bazen igrenc entry lerine denk gelme gafletine dusen guzel gozlerin nasil da mide bulantisina sebebiyet verdigini aciklamaya hacet olmasa da kendisini okutur okutturur. ayrica kari-kiz-yumcik-delikli tas seysine de cok takilma az biraz karistir. azdir buzdur ama goreceksin ki ski ve tassagini malzeme etmedigi entry leri de oldukca basarilidir.

author u tanimam etmem kacisina hic gerek duymadan ayrica denilebilir ki author adi gectigi halde cevap verme konusunda yaklasik 1 saat gecikmistir. demek alemi bugun hakkat uzun suruyor. sevisin diyorum. tenler zayi olmasin.
0
gunlerin kopegi
(06.08.09)
yazmak zorunda hissettiğim için yazıyorum
niye zorunda hissediyorum bunu da bilmiyorum
toplum için yaptığı çıkarım, genelleme ya da yargıları en alışık olunmayan şey üzerinden yapıyor seks ve sadece kadın erkek arasındaki seks üzerinden yapıyor bu kadar gerisi üslup meselesi beğenen olur beğenmeyen olur ama hayat da o üsluptur zaten
yapmak istediği şeyi anlıyor ve saygı duyuyorum
yukarıdaki kendi cevabı da kafi aslında anlamayanlar için ama beğenmek deyince o kadar öznel ki
ben de bu kadar eleştirel bi adamın niçin bu üslubu seçtiğini merak ediyorum aslında.
0
gdduman
(06.08.09)
diğerler cevapları henüz okumadım ama, bence çok sıkıcı ve iqsu düşük insanlar olmaları başlıca nedeni olabilir. akıllı, mantıklı, espri anlayışı iyi birinin bu saçma sapan karakteri eğlenceli bulması ve takip etmesi pek mümkün gözükmüyor bana. yaklaşık 30 kelimeyi çevire çevire aylar yıllardır aynı konu üzerine herhangi bir komikliği olmayan, vasatın altı, erotikse kusturucu, şakaysa gülümseme bile yaratamayacak şeyleri beğenebilecek kadar sığ olmak hadi bir erkekte neyse de bir kızda gerçekten hoş durmuyor.
0
red g
(06.08.09)
kendi adıma cevap vereyim gayet kendisine güvenen bir erkek profili çiziyor çünkü. etrafı 20 li yaşların başında, sünepe üniversite öğrencisi dolu bir kızsanız işi gücü olan, akıllı, kendine güvenen orta yaşlı bir erkek profilinin yazdıklarını okumak çok daha keyifli geliyor bana. author'un aşağıladığı kadın tipinin çoğu aşağılanacak haraketler sergiliyor o yüzden feministlik yapmaya gerek yok. evlilik meraklısı melek türk kızları beğenmiyor genelde ve de onlara yaranmak isteyen sözlük erkekleri. ben gayet keyifle okuyorum.
0
holly golightly
(06.08.09)
anlaşılan author, mazoşist türk kızlarına listen little woman demeye çalışıyor. ne denilir, alan memnun veren memnun herhalde. ama bunun üç milyar kadın varsa üç milyarı da orospudur demeden de yapılabileceğini wilhelm reich göstermiş zaten (bkz: #13279090).

Cevaplarınız içim sağolunuz; varsa diğerlerini de okumak isterim.
0
🌸kucak
(06.08.09)
efenm bu konuyu cübbeli ahmet hoca' ya sordum mail yoluyla. özenilecek bir şey olmadığını söyledi, ayrıca author'un şeytanın uşaklığını yaptığından da dem vurdu. yersen..
0
sokak cocugu
(06.08.09)
cidden beğenen varmış lan.
vay ülkenin haline..

o dediklerinin onda birini dandik dergi chipte yazsa ben de beğenirim ama :D
0
passion rules the game
(06.08.09)
Yanımda direkman author u beğenen bi kız var aynen aktarıyorum: "Bazen ipin ucunu kaçırsa da kezbanlara geçirdiği için authoru seviyorum"

Meali: Kezban olduğumun farkında değilim o yüzden authoru beğeniyorum :)
0
selimse
(06.08.09)
muhtemelen edebiyattan anlamıyor. sense of humour sahibi de değil.
entrylerinden çıkardığı kadarıyla bir bakıyor, aa starbuck gibi kadında olması gereken özelliklerden bir veya birkaç tane onda da mevcut. kezban olmaktan da öyle ya da böyle paçayı kurtarıyor bir şekilde.
yani: onay görüyor başta author ve author takipçileri/sevenleri tarafından.
author'ın diline pelesenk ettiği arzulu, karşısındaki adama "seni istiyorum" diyebilen bir kadın olmak author'ı sevmek demek olmayabilir. tek mesele kezban olmak ya da olmamak değil.
author'ı ve yazdıklarını okuyup hoşlanmamak bir kezban refleksi değil. ya da çatır çatır sevişip, cinselliğinden haz alıp, kimseye hesap vermemek, can sıkıcı bir kadın olmamak author'ı sevmeye yetmez.

bu adam kendini çok ciddiye alıyor (bakınız author'a yazılan okur mektupları), ve birileri çıkıp "ciddiye almayın siz de şu adamı yahu" diyor. kendini fazla ciddiye aldığı için onu itici bulacak kadar kadar ciddiye alıyorum kendisini. kusura bakmayınız. geçip neden gideyim, değerlendirme yapmak iyidir her zaman.

ha bir de, bana kalırsa kendisine yazılmış okur mektuplarından, mektupların (mesajların ya da, herneyse) yazarlarından bir karakter analizi yapın bence. author hakkında epey fikir verir. yazar kısmının okuyucu kitlesi iyi bir kriter bana kalırsa yazarlıklarını değerlendirmede.
0
peki
(06.08.09)
loser seven kızlar da var dünyada. herkesin bir talibi var neticede.
0
arnold schwarzeneger
(07.08.09)
(3)

ikametgah nakli

insanimsi
istanbul'dan izmir'e ikametgah nakli yaptıracağım.gereken belgeler, gidilecek yerler, ipuçları... her türlü bilgiye ihtiyacım var.
istanbul'dan izmir'e ikametgah nakli yaptıracağım.
gereken belgeler, gidilecek yerler, ipuçları... her türlü bilgiye ihtiyacım var.
0
insanimsi
(05.08.09)
bağlı olduğunuz muhtarlıktan nakil belgesi alıyosunuz, sonra izmirde bağlı olacağınız muhtarlığa ve izmir nüfus müdürlüğüne gidip ikametinizi izmir olarak değiştiriyosunuz. işlem bu kadar. en son elinizdeki belgeyi muhtara verip nüfus müdürlüğünde yaptırdığınız kaydı muhtarlığa da saydırıyorsunuz. diye biliyorum.
0
miskinim
(05.08.09)
nakil belgesine gerek yok. sadece taşınacağınız muhtarlığa gidip bir kayıt belgesi gibi birşey alıyorsunuz sonra bağlı bulunacağınız ilçe nüfus müdürlüğünden adres kayıt sistemine kaydınızı yaptırıyorsunuz ve ordan alacağınız ufak kağıdı muhtarlığa geri götürüyorsunuz. işlem bu kadar. daha yeni yaptırdım şehirlerarası değildi ama eski muhtarlıktan nakile gerek yokmuş artık düşüyorlar bilgisayardan direk o adresteki kaydınızı.

edit: 1 hafta önce falan yaptırdım bu işlemi en son.
0
prodeq
(05.08.09)
işlem basamakları
1) istanbul' da bağlı bulunduğunuz muhtarlıktan nakil belgesi alınır.
2)adres.nvi.gov.tr web asresinden adres beyanı formunu doldurup çıktısını alıp izmir'de taşınacağınız yerin bağlı bulunduğunu ilçenin nüfus memurluğuna gidip onaylatılır.
3)istanbul'da bağlı bulunduğunuz muhtarlıktan aldığınız nakil belgesi ve nüfus memurluğundan onaylattırdığınız adres beyanıyla muhtara gidip işlem halledelir.

şehirlerarası ikametgah nakli yaptırdım oradan biliyorum.

adres.nvi.gov.tr ilgili adresten "Adres Beyanı Alma Kullanıcı Kılavuzunu" da indirebilirsiniz.

ee nerden mi biliyorum, babam muhtar ordan biliyorum. yok değil, şakaydı. ama yaptırdım ben şehirlerarası nakil oradan biliyorum.
0
sokak cocugu
(05.08.09)
(3)

Sigorta

TheRezerve
Yaz zamanı bos durmayayim diyerekten bir işe girdim , yalniz işe başladiğim yer biraz kolpa bi yer cıktı , neyse orasi ayrı bir konu zaten , şimdi ben bu arkadaşlara 5 gün önce sigortami başlatmalari için gerekenleri verdim , sorum şudur ki; sigortamin başlayıp başlamadiğini internetten öğrenebilc
Yaz zamanı bos durmayayim diyerekten bir işe girdim , yalniz işe başladiğim yer biraz kolpa bi yer cıktı , neyse orasi ayrı bir konu zaten , şimdi ben bu arkadaşlara 5 gün önce sigortami başlatmalari için gerekenleri verdim , sorum şudur ki;
sigortamin başlayıp başlamadiğini internetten öğrenebilceğim bir yer var mi??
bi arkadaşim sigortan başladıktan en az bir ay sonra ssk sicil noyu internetten görebilirsin diye bir şey sölemişti , bu ne kadar doğru?
0
TheRezerve
(10.07.09)
app.sgk.gov.tr adresinden ulaşabilirsin..

bi ay sınra görebileceğin de doğru. bende öyle biliyorum..
0
sokak cocugu
(10.07.09)
Bildiri ay sonunda yapilir. Elektronik oldugu icin ayin besinden sonra falan gorebilirsin kactan yattigini.
0
ozdek
(10.07.09)
E-Bildirgeler birsonraki ay bildirilir, bu doğru ancak sizi bildirebilmek için önceden işe girdiğinizi SSK'ya bildirmek zorundalar. Yani işe başlattıkalrı günden en az 1 gün önce SSK'ya bildirmiş olmaları gerekir. Eğer daha önce hiç SSK'lı olmadıysanız yani sigorta numaranız yoksa, verilen adresten TC kimlik numaranızla sorgu yapıp size sigorta numarası alıp almadıklarını öğrenebilirsiniz diye düşünüyorum.
0
44
(10.07.09)
(8)

Hamburg - Galatasaray Maçı,

cumingsoon
İyi akşamlar sporseverler,Bugün aldığım bilgilere göre Hamburg - GS maçını Alman ARD Das Erste adlı kanal yayınlayacakmış. Türk kanallarından hiçbiri yayınlamayacak mı? D-Smart'a ya da bu Alman kanalına mı mecburuz bu maçı izlemek için?
İyi akşamlar sporseverler,

Bugün aldığım bilgilere göre Hamburg - GS maçını Alman ARD Das Erste adlı kanal yayınlayacakmış. Türk kanallarından hiçbiri yayınlamayacak mı? D-Smart'a ya da bu Alman kanalına mı mecburuz bu maçı izlemek için?
0
cumingsoon
(11.03.09)
maalesef ki vaziyet boyle. zaten d-smartta emre tilev anlatır maçı onun için balatayı sıyırırsın bunun içinde sessiz(mute) izlemek zorunda kalırsın maçı. ard de izle onemli olan görüntü.
0
sokak cocugu
(11.03.09)
ya dışardaki maçları trt veriyodu vermiycek mi bunu?
0
yoldaki isaretler
(11.03.09)
yok ikisi de dsmarttaymış.
0
rectoa
(11.03.09)
trt'nin sitesindeki yayın akışında maç gözükmüyor.
0
🌸cumingsoon
(11.03.09)
@stillsoon
ben reklamını izledim malesef iki maç da dsmart ta arkadaşlar.
0
endiku
(11.03.09)
maç dsmartda izlenir
0
zubundy
(12.03.09)
4. turdan sonra maclarin iciresini disarisini d-smart almis. isi biliyo adamlar.
0
ne nicki be
(12.03.09)
final maçı farklı bir kanalda olabilir...
0
Carlito Brigante
(12.03.09)
(27)

bilim ve teknik'te darwin'e sansür! #2

uyuzcan
öncelikle, (git:63069)ben dayanamadım, kendime küfür ettim filan, sonunda bir metin oluşturdum. sözlük'e de koydum hatta metni. şimdi senden ricam şudur, rötuş yapılması gerekiyorsa belirt bana yoksa altına imzanı at gönder tübitak'a (iletişim adresi: [email protected])bu da metin:Kurumunuz bünyesi
öncelikle, (git: 63069)
ben dayanamadım, kendime küfür ettim filan, sonunda bir metin oluşturdum. sözlük'e de koydum hatta metni. şimdi senden ricam şudur, rötuş yapılması gerekiyorsa belirt bana yoksa altına imzanı at gönder tübitak'a (iletişim adresi: [email protected])

bu da metin:

Kurumunuz bünyesinde aylık olarak yayımlanan “Bilim ve Teknik” Dergisi Mart 2009 sayısı kapak konusunun son anda değiştirildiğine dair iddialar yazılı ve görsel basında yer almaktadır.

Söz konusu iddialara göre; adı geçen derginizin ilgili sayısının kapak konusu, Charles Darwin ve ortaya attığı “Evrim Teorisi” iken, son anda Kurumunuz Başkan Yardımcısı ve “Bilim ve Teknik” Dergisi Yayın Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ömer Cebeci tarafından veto edilerek değiştirilmiş ve konu derginin içeriğinden çıkarılmıştır.

Yazılı ve görsel medyada yer alan bu iddia yanlış ise tarafıma ve kamuoyuna gerçekte ne olduğunu açıklamanızı arz ederim.

Ancak eğer iddia doğru ise; biliniz ki:

Adı “Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu” olan bir kurum tarafından, tüm dünyada bilim adamlarınca kabul görmüş ve ortaya atılmasının ardından 150 yıl geçmesine rağmen bilimsel antitezi oluşturulamamış bir kuramın (teoremin) yok sayılması yalnız ve ancak bilime ihanettir.

UNESCO tarafından doğumunun 200’üncü ve teorisini ortaya atışının 150’nci yıldönümü dolayısıyla, yaşadığımız yıla adı verilen Charles Darwin’in Evrim Teorisi, bir takım çevrelerin yok sayma ve karalama politikalarına rağmen bilim dünyasının olmazsa olmazlarındandır.

Bilimsel gerçekler, siyaset çevreleri tarafından görmezden gelinse bile, günümüz koşullarında herkesin ulaşabileceği kaynaklarla korunmaktadır. Dolayısıyla, kurumunuz bilim adına saygınlığını korumak istiyorsa, bir an önce sansürden uzaklaşmalıdır.
0
uyuzcan
(11.03.09)
teşekkürler uyuzcan.

hatta birkaç gün yukarıda kalsa iyi olur.
0
sql
(11.03.09)
selçuk alsan'dan sonra bilim tekniğin pek pibi fiyakası kalmadı.
birde güdümlü olunca iyice heder etti kendini.
bu mailler işe yarayabilir ancak alıp okumamak daha etkilidir bence.
0
etna
(11.03.09)
wwweski.tubitak.gov.tr

bu adresten bilgi edinme kanunu çerçevesinde de bilgi isteyebilirsiniz. uygun bir üslupla yazarsanız cevap vereceklerdir. uyuzcan'ın metni gayet güzel, ilk 3 paragraf gönderilebilir.
0
izaleisuyuu
(11.03.09)
ben metnin tamamını gönderdim, çünkü gayet güzel olmuş, ilk 3 paragraf gönderilirse anlam bütünlüğü kalmaz diye düşünüyorum, yani bu durumun açıkça sansür olduğunun ifade edilmesi gerekiyor.
teşekkürler
0
libera
(11.03.09)
sansürü desteklediğim için göndermedim. ben tübitak'ı kutladığımı gönderen bir mail attım. sizin de demokratik hakkınız elbette. yollayınız.
0
detroitli kizil
(11.03.09)
bilgi edinme formu yoluyla işin aslını öğrenen olursa beni veya burayı veya sözlüğü de aydınlatabilir mi?

bu arada detroitli kizil arkadaşımız, sansürü destekleyerek bize demokrasi dersi vermiş.
ama işin en başında bir "düşünce özgürlüğü"ne vurulmuş darbe var. kendisine demokratik haklarımızı bize anlatacağına, demokrasi, özgürlük neymiş öğrenmesini öneririm.
0
eyke
(11.03.09)
13 Mart cuma günü ODTÜ Stadı'nda bir eylem planlanıyor. Denmiş ki:

"Darwin'in Doğumunun 200. Yılında, TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi'nin
EVRİM sayısını sansürleyenlere "EVRİM"li kapak fotoğrafı veriyoruz!
Galileo'nun da dediği gibi dünya, "her şeye rağmen dönüyor." ODTÜ
"Devrim" Stadyumu'ndaki eylem günü fotoğraflarımız, "BİLİM ve TEKNİK
Dergisi" Nisan 2009 sayısına "kapak" olsun! Bilim dünyasına yön veren
ana dinamiklerden ODTÜ camiası olarak, TÜBİTAK'tan Bilim ve Teknik
Dergisi Mart 2009 sayısını telafi edecek bir "özür kapağı" bekliyoruz.

Ayrıntılı bilgi için odtuevrimesahipcikiyor.wordpress.com
0
selimse
(11.03.09)
uyuzcan, ben de kopyala yapıştır yapıp şimdi gönderiyorum. sözlük'ten attığın iletiyi de gördüm. yalnız bir de bilim ve teknik'İn iletişim adres mevcut. o da şudur: [email protected] . ayrıca bilim ve teknik yazıişleri müdürlüğünün numarası: 0312 427 06 25
0
beccaria
(11.03.09)
nasıl antitezi oluşturulamamış, kanıtlanamamış ki zaten neyin antitezi. tübitak sansüründe haklı, destekliyorum. bende destek mesajı gönderdim bilakis.
0
sokak cocugu
(11.03.09)
herhalde "sansürü destekliyorum" diyebilecek insanlar bir tek bizim memleketten çıkıyor. insanların daha ağzından çıkanı kulakları duymuyor herhalde. yahut demokrasi diye kıçlarını yırtıkları zaman asıl istediklerinin demokrasi değil de kendilerinin başta olduğu bir diktatörlük olduğunu görüyoruz. birileri de bunu darwin masa başında "ulan allah'ı nasıl inkar ederim" diye düşünürken bulduğunu zannediyorlar ya trajikomik! evrim kuramı darwin'in malı değil. masabaşında üretilmiş bir şey hiç değil. darwin'in naçiz bedeni çürüyebilir, insanların uydurdukları dogmalar çürür ama bu sürekli geliştirilen, eksikleri tamamlanan, ölçüm ve deneylerle kanıt bulunan ve dahası bugün bildiğimiz pekçok bilimin temelini oluşturan bir kuramdır. zannediyor musunuz ki kök hücre çalışmaları evrim kuramından bağımsızdır? bugün bu sayededir ki domuzdan alınan kalp kapakçığı cleveland'da bir takım müminlerin kalplerine takılabiliyor. bir yandan laf yetiştirmeye çalıştığım için kendime kızıyorum. kör inançlı insancıklar!
0
beccaria
(11.03.09)
Kampanyayı daha somut sonuç alacak bir biçimde yönlendirmeye ne dersiniz? Mesela Tübitak, bu sayıda yayımlamadığı Drawin yazılarını ve Darwin kapağını bir sonraki Bilim ve Teknik'te yayımlasın. Bu konuda baskı yapalım mı?
0
beccaria
(12.03.09)
@beccaria: iyi fikir bence...

yukarıdaki metnin sonuna şöyle bişi eklenebilir göndermeden önce: "Bilim ve Teknik Dergisinin Mart 2009 sayısında yayımdan kaldırılan bölümün sonraki ilk sayıda yayımlanmasını talep ediyorum." gibi...
0
🌸uyuzcan
(12.03.09)
arkadaşlar konuyu ekşi sözlük'te bir kampanya haline getirdim:

sozluk.sourtimes.org
0
beccaria
(12.03.09)
@beccaria

darwin teorisine inanmak zorunda mıyız, inanmıyorum, koftiden, çapadan çupadan bir teori işte. bunun içinde bilim teknik yönetimi bunu uygun görmemiş, bu cihetle onları kutluyorum. insan psikolojik olarak bir yere kapak atmak ister sosyolojik olarak da böyledir. kendisini orada daha mutlu hisseder zira onun gibi düşünen insanlar vardır o cemiyette. darwin böyle düşünmüş sende onun düşündüğünü düşünüyorsun.
0
sokak cocugu
(12.03.09)
kimse sana darwin teorisine inan demiyor. zaten evrim teorisi darwin'den beri oldukça geliştirildiği için burada evrim teorisinden darwin teorisi diye bahsedecek kadar cahil insan da bulamazsın kolay kolay. daha hakkında hiçbir şey bilmeden binlerce bilimadamının asırlar boyunca birlikte geliştirdiği bir teori hakkında "koftiden, çapadan çupadan" demen saygısızlık, cehaletin ve bağnazlığın yüzünden buna inanmadığın için bunun sansürlenmesini savunman da faşistlik göstergesidir. umarım bir gün kapağı attığın o çukurdan çıkabilirsin.
0
nickini vermek istemeyen suser
(12.03.09)
işin komik yanı birileri dinlere veya kutsal kitaplara "koftiden çapadan çupadan din işte/peygamber işte/kitap işte" dediğinde kimileri bunu hakaret sayıyorlar. ben hâlâ "sansürden yanayım" kısmında takılı kaldım :)) bu arada bilimsel olgular inanç konusu değildir. şurada ayrıntılı bilgi var bak (bkz: mikroplara inanmıyorum)
0
beccaria
(12.03.09)
bir kere inanmıyorum ama saygı gösteriyorum diyen aslında saygı göstermiyordur, takiye yapar saygı duyuyorum der. ben bunu yapmıyorum, inanmıyorum saygı da duymuyorum. cahil olmak demek düşünmemek demek, sen düşünmemişsin ki bunun için de bizatihi bağnazsındır. ben tepedeyim hocam görememişsin ki yukarıya bakamıyorsun demek ki aşağılardasın. boynun büküktür belki de.
0
sokak cocugu
(12.03.09)
beccaria, dediklerinin tamamına katılıyorum ama şunun haricinde: "bilimsel olgular inanç konusu değildir."

bunu mikroplar için söyleyebilirsin ancak evrim teorisi için hayır. sonuçta bu bir teoridir. ve kimler kabul ederse etsin, ispatlanamamıştır.

ben sana 2 den büyük her çift sayı iki asalın toplamıdır desem, sen buna bir karşı örnek bulamazsın ancak tamamıyla kabul edemezsin de, bulunmuş bir ispatı yoktur çünkü. buna benziyor. yani dünyanın döndüğüne inanmıyorum demekle, evrime inanmıyorum demek, kesinlikle birbirlerinden ayırt edilmesi gereken olgulardır.

düşünce özgürlüğünü destekliyor olabilirsiniz, sansürü kınarsınız ama evrime inanmıyor diye kimseyi kınayamaz, cahil gözüyle bakamazsınız. çünkü bu düşünce özgürlüğü denen oldu çift yönlü çalışıyor.

saygılar.
0
eyke
(12.03.09)
bilimsel kuramlarla ilgili yanlış bilinen şeyler var sanırım. birincisi bilimsel kuram demek varsayım demek değildir, tez değildir, faraziye değildir, nazariyedir. yani gündelik hayatta kullnadığımız "ya senin teorin bence doğru değil"den farklı bir anlam taşır. mesela küresel ısınma da bir kuramdır. einstein da en nihayetinde bir kuramcıdır.
bilimsel kuramlar masabaşında yapılmaz. deneyle, ispatla yapılır. "ya bence biz canlılar evrimleşerek gelmişisizdir. olsa olsa böyledir." diye kuram oluşturulmaz.

üstelik evrim herhangi bir kuramdan çok fazla bir şey. bugünkü bilimsel ve tıbbi çalışmalarda evrim olmasaydı hiçbir şey yapılamayacaktı. hatta bugünkü pek çok bilim evrim kuramı olmasaydı işlemez hale gelirdi. örnek mi? antropoloji, biyoloji, genetik, hayvandan insana hücre ve doku nakli ve kökhücre gibi konularda tıp, dinozorbilim, zooloji...

bilim dünyasında evrim'in doğruluğu yanlışlığı tartışılmıyor. evrim adı konmamış bir kanun. daha geçen national geographic'de evrim'in artık kanun adıyla anılmasına dair bir belgesel yayınlandı. örnek isteyen bana saygın akademik bilim dergilerinde yayımlanmış ve evrim'in aslında gerçek olmadığını ispatlayan, bırakın ispatı iddia eden bilimsel makaleler göstersinler. yalnız öyle sızıntı'da falan yayımlanmışlar değil, bildiğiniz science review'larda yayımlanmış olan, deneylere, ölçümlere dayalı, dipnotlar içeren akademik metinleri kastediyorum. ispatlanamamış bir şeyin aksi kanıtlarının bilim dünyasınca tartışılması gerek. böyle bir tartışma yok, aksi iddialar yok. evrim ispatlanmamış demek aksi yönde deney ve gözleme dayalı bulguların olması demek. nerede bu bilimsel deney ve ölçümler? mesele sadece "ya alt tarafı teori işte. adam düşünmüş bulmuş, ona hak verenler de aynı görüşteler işte"den ibaret değil mesele. bilim dünyasında "hmm bence haklı evet" ile iş yürümez. sosyal bilimlerde iş biraz daha farklıdır. işin kuramsal yanı gerçekten çetrefillidir ve daha çok görüş ayrılıkları olur. ama fen bilimlerinde iş böyle değildir.


bu arada @ sokak çocuğu/ (bkz: sansürü savunmak) :))
0
beccaria
(12.03.09)
Sansürü savunmak değil fakat şoyle bir şey var.Bu kişi normalde olmayan kapağı son dakikada değiştirmişler.
0
liberal
(12.03.09)
Tepkileriniz sonuç verdi, tükürdüklerini yalamaya başladılar. Takipçisi olalım bakalım sözlerini yerine getirecekler mi..?
www.hurriyet.com.tr
0
hasanikisalakosmandört
(12.03.09)
Başımıza daha çooook şey gelecek.Bu sadece, daha sonra olabileceklerin küçük bir işareti.
0
medusa
(12.03.09)
eyke güzel demişsin. goldbach hipotezi gibi değil darwin teorisi. goldbach hipotezinin bir dayanağı var matematiksel olarak ama darwin teorisin bir dayanağı yok. darwin teorisi tıbbın gelişmesine ışık tutmuştur ben buna bir şey demem, eyvallah. ama bir dayanağı yok bu yüzden evrim teorisi kanıtlanamıyor. aslında bu kayıkçı kavgasından başka bir şey değil.


@jinglehells

"kanit arama direk teslim ol diyen butun dinlerin hepsi ortadan kaldirilmali, kurumlarin hepsi kapatilmalidir!". din diye bir şey yok aslında, olgusal olarak. insanlar din demişler ve bir kalıba koymuşlar, kalıba sığmaz bu. din bir şekilde hayattır. din insanlara ne yapmaları gerekenleri öğütler, yaparsın veya yapmazsın özgürsündür. din bana hırsızlık yapma demese ben gidip hırsızlık mı yapacağım. bana fakirlere yardım etme dese ben gidip fakirlere yardım etmeyecek miyim. din zaten insanların yapması gereken, var olan şeyleri salık verir. ben bir iyiliği emrediyor veya bir kötülüğü, fenalığı yasaklıyor diye yapıyorsam hiç inanmayayım daha evladır, bunlar din olmasa dahi yapılması gereken şeylerdir.

tamam, bu sansür kaldırılsın, mutlu olun. yayınlandığı zaman ne müteessir olurum, sansürlendiği zaman da mesrur. o kadar kafaya takılacak bir mevzu değil.
0
sokak cocugu
(12.03.09)
fikrimi değiştiriyorum, sabit fikirli değilim. yayınlansın, özgürlük var bu dünyada az da olsa. insanlar fikirlerini savunsun, kanıtlamaya çalışsın. başörtüsü mevzu bahis olsaydı ve sansürlenseydi misal darwin sansürüne infial gösterenler umumiyetle destek verecekler miydi bu önemli. misali ordan verdim ki tam anlaşılsın.
0
sokak cocugu
(12.03.09)
butun bir sayiyi darwin'e ayiracaklarini da belirtisler. ben yapilan kamuoyu duyurusuna yurekten inaniyorum. tubitak'in uluslararasi namini boyle bir sey yuzunden karalamalari kadar absurd baska bir sey olamazdi. simdi butun medya'nin ve tubitak'a laf soyleyenlerin ozur dilemesi gerek, hicbir aciklamayi beklemeden vur allah vur.
0
bir varmis bir yokmus
(12.03.09)
TUBITAK'ta calisan bir arastirmaciyim. Ulkemizde kimi siyasi akimlara kapilip bir acik buldum saldirayim tarzinda orneklere alistigimiz icin ne oldugunu bildigim kurumum hakkinda yukarda kimi arkadaslarin yazdigi haddini asan degerlendirmeleri cok canimi sıkmıyor. Gel gelelim bu soylentiler kulaktan kulaga 3 kere gectikten sonra dusunme ve sorgulama yetenegini coktan kaybetmis cogunluk icin "inanmak istedikleri" bir "gercek" haline donuveriyor. Bu yanlisliklarin kurumuma verdigi zarardan rahatsizim. Olayin aciklamasi resmi olarak yapildi. ( www.tubitak.gov.tr ) Vatandas olarak uyuzcan arkadasimin tartismayi baslattigi ilk mesajin ilk 3 paragrafi, herkesin soylentiler arasinda dogruyu ogrenmek icin takip etmesi gereken bir yoldur. Bunun yaninda ozellikle siyasi heyecana kapilip bilgisizce TUBITAK'a saldiranlar bu guzide kurumu siyasasi arac olarak kullanmaya calisacak kadar kuculmuslerdir. hasanikisalakosmandört!! son lafim ozellikle sana! Sulfurik asiti nick olarak sececek kadar bilim asigimisin yoksa yanina 5 tane daha ornek koyamayacagin bilesimin 3 elementten olusan formulunu unutmamak icin kodlayarak nick sececek kadar ahmak misin merak ediyorum. Benim imzam da purik asit formuluyle iliskilidir ama TUBITAK'ta gururla calisan bir arastirmaci olarak seninle ayni tarafta olacagimi hic sanmam!
0
burakb
(13.03.09)
@memed

Arkadasim ahlak kelimesinin en zahmetsiz ulasabildigim tanimi su sekilde: "Ahlak, kelimenin en dar anlamıyla, neyin doğru veya yanlış sayıldığı (sayılması gerektiği) ile ilgilenir." Kendi ahlak anlayisim uzerinden ozellikle tanim yapmadim ki yonlendirme yapiyor demeyesiniz. Ahlaksizlik sadece kufur etmekle olmaz -- eger yukarda onu gormeyi bekleyip de gormuyorsan ve ahlaksizlik bunun neresinde diye soruyorsan --. TUBITAK gibi bir kuruma "tükürdüklerini yalamaya basladilar" gibisinden bir laf sarf etmek benim "ahlaksizlik" tanimima giriyor. Yine de icini rahatlatmak icin bu kelimeyi "haddini asan" olarak degistirdim. Diger ornekleri burada tekrar etme niyetim yok. TUBITAK'i siyasi heyecanlarina alet eden ya da "sansür" gibi cirkin laflarin yanina koyan diger ornekleri bir zahmet kendin oku. (Gaza gelip bilgisizce yazanlara diyecegim yok, onlar cogunluk ne derse ona inanir.)
0
burakb
(13.03.09)
(5)

bizatihi kendisi

sokak cocugu
etrafta sokakta hatta televizyonda duyuyorum bu iki kelimeyi. siyasetcisinden pırofesörüne kadar kullanıyorlar ama yanlış değil mi bu. bizatihi zaten kendisi anlamına geliyor bir nevi anlatım bozukluğu. bizzat kendim gibi farkı yok. tdk verilen örnekte bile yapılmış bu. ben şimdi kurban derimi tdk y
etrafta sokakta hatta televizyonda duyuyorum bu iki kelimeyi. siyasetcisinden pırofesörüne kadar kullanıyorlar ama yanlış değil mi bu. bizatihi zaten kendisi anlamına geliyor bir nevi anlatım bozukluğu. bizzat kendim gibi farkı yok. tdk verilen örnekte bile yapılmış bu. ben şimdi kurban derimi tdk ya nasıl bağışlayayım. "bizatihi kendisi" şeklinde bir kullanım olaiblir mi ey edebiyata gönül vermiş duayanlerim..
0
sokak cocugu
(14.02.09)
bizzat ve bizatihi hemen hemen aynı anlama gelen kelimeler zaten. bu iki kelimeyi kök ve ekleriyle güzelce açıklamak isterdim ama geçen sene gördüğümüz için unutmuşum. notlarımın arasında aramak da zor geldi. ben ne biçim türk dili ve edebiyatı öğrencisiyim :) ama kullanımda bir yanlışlık olduğunu sanmıyorum şahsen.
0
daysleeper
(14.02.09)
@daysleeper

bizatihi ile bizzat aynı anlamlara gelen kelimeler evet bak demişsin sen zaten. yani kendisi anlamına geliyor değil mi. kendisi kendisi demiş gibi oluyorsun gereksiz kelime sarfiyatı zaten kullandım bi daha ne kullanıyosun değil mi. yanlış kullanım ben diretiyorum.

tdk.gov.tr
"Çünkü eski devir, bizatihi suçun kendisi idi." burada bizatihi kullanmasan da aynı dava gereksiz kullanım var. ya bizatihi ya da kendisi sözücüğünü kullan değil mi.
0
🌸sokak cocugu
(14.02.09)
sokak çocuğu, sanırım ben senin yazdıklarını yanlış anlamışım. senin "bizzat kendisi" ile "bizatihi kendisi" ifadelerinin birbirinden farklı olduğunu düşündüğünü sanmıştım. yani nasıl ki "bizzat kendisi" ifadesini doğru buluyorsan "bizatihi kendisi" de hemen hemen aynı anlama geliyor demeye çalışmıştım ama sanırım sen "bizzat kendisi" demenin de yanlış olduğunu düşünüyorsun. ben "bizzat kendisi/kendim..." ifadelerini kullanan biri olduğum için ve çevremde de hep duymaya alışık olduğum için yanlış kullanımmış gibi gelmedi bana şimdiye kadar. bu hafta dersler başlıyor. ben hocalardan birine sorayım bu kullanımın doğruluğu/yanlışlığını. ama sen "doğru bir kullanımdır" cevabını kabul etmeyecekmişsin gibi görünüyor :)
0
daysleeper
(15.02.09)
ayrıca ben delirttiniz lan beni'ye katılıyorum. ben de bu iki kelimenin (bizatihi, kendisi) birarada bulunmasının amacının vurguyu arttırmak olduğu kanaatindeyim. bu tür benzer kelimelerle yapılan vurgulamalara sıkça rastlıyoruz konuşmalarda. "ben şahsen bu filmi tercih ederim" cümlesinde "şahsen" olmasa da olurdu ama vurgulama amacıyla kullanılmış ve hiçbir yanlışlık yok. ama "bizatihi"yi unutmazsam soracağım hocalara.
0
daysleeper
(15.02.09)
@daysleeper

konuşma da problem yok. konuşurken ne dersen de ama iş yazmaya geldiğinde anlatım bozukluğu oluyor. sen hocalara bi sorsan memnun olurum, ama diretiyorum hakketen hatta hocaya tdk.gov.tr deki örneği de verirsen "Çünkü eski devir, bizatihi suçun kendisi idi." hoca da yanlış olduğunu söyleyecektir.
0
🌸sokak cocugu
(15.02.09)
(3)

neden?

sokak cocugu
dün trt 3 de avrupa dan futbol özetlerini izliyordum ve bir siyahi oyuncu kendi kalesine talihsiz bir gol attı. siyahi futbolcu demek de istemiyorum keza bu bile bizatihi ırkçılık oluyo ama napalım. adama öyle üzüldüm ki. beyaz bi insan yapsa o hatayı üzülmezdim o kadar. şeyleri için sevmiyorum onla
dün trt 3 de avrupa dan futbol özetlerini izliyordum ve bir siyahi oyuncu kendi kalesine talihsiz bir gol attı. siyahi futbolcu demek de istemiyorum keza bu bile bizatihi ırkçılık oluyo ama napalım. adama öyle üzüldüm ki. beyaz bi insan yapsa o hatayı üzülmezdim o kadar. şeyleri için sevmiyorum onları ama daha bi samimi geliyolar. bunun nedeni ne olabilir acaba?
0
sokak cocugu
(14.02.09)
hocam işte fabrika ayarların mazlumun yanında yer almanı sağlıyor. ne güzel.

"adam ten rengi yüzünden ne ayrımcılıklara maruz kalmıştır, kimbilir bu takıma yükselene kadar ne sıkıntılar çekti, hata yaptığında üzerine gidecekler garibanın" diyor iç sesin herhalde

seni tenzih ederek söylüyorum: ancak bu durum cehaletle birleşirse çok tehlikeli olabilir, zalimden bir farkın kalmayabilir.

kimin, kim tarafından, hangi konuda ve nasıl mazlum bırakıldığı sorularına net cevaplar verebildiği sürece, bu yaklaşım dünyayı daha yaşanılabilir kılacaktır.
0
makineci
(14.02.09)
aslında yapılan hata üzülücek bir hata değil ama sırf o adam yaptığı için ve köle olarak görüldüğü için. köle pazarından alınmış gibi davranılıyor adamlara çok ucuza geldi abi gibisinden. adamla hemhal olduğun zaman anlıyorsun bazı şeyleri.
0
🌸sokak cocugu
(14.02.09)
(bkz: #8280089)
0
ravioli
(14.02.09)
(4)

MySQL kurulumu?

phonex
hali hazırda xp sistemli pc üzerinde 5.1.30 versiyonu, windows servisi olarak kurulu. istiyorum ki 4.1.22 versiyonu kurayım çalışsın. evet zevkten istiyorum. kurma işlemi tamam ancak son aşamada ayarları yapılırken servisi başlatamıyor. var mıdır bir çözümü?not: port çakışması olmaması için ikisinin
hali hazırda xp sistemli pc üzerinde 5.1.30 versiyonu, windows servisi olarak kurulu. istiyorum ki 4.1.22 versiyonu kurayım çalışsın. evet zevkten istiyorum. kurma işlemi tamam ancak son aşamada ayarları yapılırken servisi başlatamıyor. var mıdır bir çözümü?

not: port çakışması olmaması için ikisinin bağlantı portları ayar esnasında değiştirilmektedir.
0
phonex
(13.02.09)
yutupta videosu var. burda anlatsak alengirli.

www.youtube.com
0
sokak cocugu
(13.02.09)
kurup ayarlarını yapabiliyorum. sıkıntım bir sebepten ötürü aynı anda iki versiyon kullanıp ikisini de aynı anda çalıştırabilmek.
0
🌸phonex
(13.02.09)
o kadarını bilmiyorum. 2 tane mysql kurmadım hem sokak çocuğuyum ben mendil satarım. bi tane almaz mısın abi.
0
sokak cocugu
(13.02.09)
mysql'i kurarken servis adını seçtiğimiz bir kısım var. oradan farklı bir isim seçersen ikisi birden çalışabilir.
0
manganese
(22.02.09)
(8)

Kadıköy'den Sabiha Gökçen Havalimanına ulaşım

teritori
Yarın saat 19:00'da uçağım var. Kadıköy'den Sabiha Gökçen'e nasıl ulaşabilirim en geç 18:00'de orada olabilmek kayıdıyla.
Yarın saat 19:00'da uçağım var. Kadıköy'den Sabiha Gökçen'e nasıl ulaşabilirim en geç 18:00'de orada olabilmek kayıdıyla.
0
teritori
(12.02.09)
kozyatağından saat başı SGH'ya havaş var. kadıköy'den kozyatağı'na gelip oradan havaş'a binebilirsin. 18:00'da orada olmak için ben her ihtimale karşı 16:00'dakine bin derim.

www.havas.net
0
deckard
(12.02.09)
kadıkoy rıhtım dan "e-10" nolu otobüsle gidebilirsiniz.
0
sokak cocugu
(12.02.09)
otobüs var, havaş var.
0
surtunme kuvveti
(12.02.09)
e-10 otobüsüne binebilirsiniz. 1 saatte havaalanındasınız.
0
cisimi yapiyom popom kuru kaliyo
(12.02.09)
direk otobus var.
0
bryan fury
(12.02.09)
E-10'u biliyorum da işte yetişip yetişemem konusunda tedirgin oldum. Ekspres mi oluyor kendisi? Saat 4 gibi binsem otobüse sorunsuz bir biçimde havaalanında olarım sanırım?
0
🌸teritori
(12.02.09)
eksprestir. 4 gibi çıksanız rahat rahat yetişirsiniz. pik saatlerinde yoğunluk oluyor malum. iett hareket amirliğinden bildireceklerimiz bu kadar, şimdi tekrar merkez stüdyolarımızdayız..
0
sokak cocugu
(12.02.09)
bütün seferler ekspres değil ama yine de hızlı.
www.iett.gov.tr
0
hicazkar
(13.02.09)
(3)

toshiba dvd okuyor cd okumuyor

efruz
notebook optik sürücüm böyle, her çeşit dvdyi okuyor, cdyi açmıyor. orjinal cd denedim yine açmıyor.yazılımsal bir kısıtlama mı vardır, yoksa bozuk mudur. daha önce tecrübe eden?
notebook optik sürücüm böyle, her çeşit dvdyi okuyor, cdyi açmıyor. orjinal cd denedim yine açmıyor.

yazılımsal bir kısıtlama mı vardır, yoksa bozuk mudur. daha önce tecrübe eden?
0
efruz
(12.02.09)
bende tam tersi olmuştu garantiye verdim, halledip gönderdiler. bi toshiba da başıma geldi. toshibanın diskin oturtulduğu -kelime öle yapcak bişe yok- tırnaklar biraz sert gibi. diski takınca okumadı ki tam oturmamıştı. oturtunca okuyo ama yani o diskin takıldığı yere başka bi amacım yok kelime böyle. belki benim kullandığım toshiba oyledi sadece gerçekten de diski takmak için baya bi zorlamak gerekiyordu. yazılımsak bir kısıtlama olmaz ama olabilirde ama olmaz ne yazılımsal bir sorun oaliblir ki. altı üstü dvd sürücüsü. zaten pc kendi tanıyor. garantiye gönder değiştirsinler.
0
sokak cocugu
(13.02.09)
benim toshiba da aynı dertten müzdarip, cd-dvd okuyor , cd yazıyor dvd dedin mi soluklan bir diyor. Garantiye gönderecem o kadar süre bilgisayarsız kalmamak için direniyorum :d
0
edip
(13.02.09)
hani cd yazma etkinleştirme oluyor ya. menüden çentik atıyoruz cd yazıcı oluyor windowsta, kaldırıyoruz cd okuyucu oluyor. xp de öyleydi

şimdi vista diyorum öyle bir ayar mı var.

@edip tam benlik, hele ben başka şehirdeyim ki git gel 30 günü bulur. göndermek istemiyorum kargo margo. allahtan cdlerle çok işim olmuyor
0
🌸efruz
(13.02.09)
(7)

Harici hard disk aldım ve sorular hazırladım

tom_riddle
Sevgili Somalili korsanlar,Az önce hayırlısıyla bir harici sabit disk aldım. Hemen yedek işine gireyim derken ne göreyim, FAT32 olarak formatlıymış sabit disk. Benim bazı 720p filmlerimi atamıyorum yani.Sorum nasıl düzeltiriz bu durumu değil, çünkü çözümü NTFS yapmak, biliyorum. Sorum şu, acaba bu h
Sevgili Somalili korsanlar,

Az önce hayırlısıyla bir harici sabit disk aldım. Hemen yedek işine gireyim derken ne göreyim, FAT32 olarak formatlıymış sabit disk. Benim bazı 720p filmlerimi atamıyorum yani.

Sorum nasıl düzeltiriz bu durumu değil, çünkü çözümü NTFS yapmak, biliyorum. Sorum şu, acaba bu hard disk'i NTFS yapmam ilerde karşılaşacağım bir sorunda bir problem oluşturur mu? Yoksa Windows XP ve üstü zaten yükleyeceğim için NTFS yapmam problem olmaz mı dersiniz? Siz nasıl kullanıyorsunuz mesela?
0
tom_riddle
(12.02.09)
fat32 dvd player ile kullanacaksan gerekli sadece ve 4 gb'ın üzerinde dosya kabul etmiyor. sadece bilgisayara bağlayıp veri yedeklemek için kullanacaksan ntfs yap. tabi bi kaç parçaya ayır ki daha sonra da fat32 ye dönüş imkanı olsun.
0
nesenbilneben
(12.02.09)
hmm, dvd player'ım neyse ki desteklemiyor divx oynatmayı, ki zaten tüplü televizyonda film izleme gibi bir hevesim yok :) birkaç parçaya ayırınca nasıl fat32'ye dönüş imkanım olacak onu tam anlamadım? yani bir bölümü fat32 yapayım da yedeklemeyle ilgili şeyleri mi oraya atayım? çünkü ben şunu merak ediyorum, acaba ms-dos'ta bu hard disk'i kullanmama gerek var mı? bana yok gibi geliyor ama format işine başlamadan sorayım dedim.

bir de niye 320 gb denen hard disk 297 gb çıkıyor? windows'un mallığı mı bu?
0
🌸tom_riddle
(12.02.09)
fat32 den ntfs ye kayıpsız donusturulebiliyor.
yok bi problem ne problemı olacak ?
ntfs kullanıyoruz, linuz la da sorusuz calısıyor.
0
bryan fury
(12.02.09)
Geçen sefer evdeki desktop'ıma format atmıştım da, bootable disk de bulamamıştık. bütün hard disk ntfs idi, o yüzden dos'ta göremiyordum da. öyle bir sorun tekrar başıma gelebilir mi diye demiştim. gelmez ya, çeviriyorum ntfs'ye.
0
🌸tom_riddle
(12.02.09)
diski böldükten sonra herhangi bi parçasını tekrar fat32 ye çevirebilirsin daha sonra ya da baştan bi parçası fat32 diğerleri ntfs olsun sen bilirsin. ama şu an için gerekli değilse hepsinin ntfs olması daha iyi.
0
nesenbilneben
(12.02.09)
Kesin ntfs'ye geçin bence. Zaten artık ntfs-3g olayı sayesinde, linux ve mac sistemler de destekliyor ntfs'yi. (hem okuma hem yazma)

Ek olarak, dosya aktarımında kolaylık sağlayacak programlar tavsiye etmek istiyorum. Teracopy, total copy ve copy handler (bu open-source ayrıca). Bunların yaptıkları işler benzer. Dosya kopyalamayı hızlandırıp, pause/resume özelliği ekliyorlar windows'ta dosya aktarımına. O yüzden faideli. Hatta queue özelliği olan da var, yani aktarmalarınızı sıraya koyabiliyorsunuz, biri bitince diğeri başlıyor. Hatta bi tanesinde aktarım bitince bilgisayarı kapattırma özelliği var. Bu 3 programdan beğendiğinizi kurun kullanın. Hariciye dosya aktarmanızda yardımcı olur. Linkleri de vereyim tam olsun.
www.codesector.com
www.copyhandler.com
www.ranvik.net
0
edge_nabby
(13.02.09)
run>cmd yaparak "Convert sürücü harfi :fs:ntfs" komutuyla diskinizi ntfs çevirebilirsiniz ve verileriniz de kaybolmaz.
0
sokak cocugu
(13.02.09)
(6)

windows server kurulumu hakkında

sokak cocugu
windows server kuracağım da active directory, dns server, dhcp server.. hepsini yazmıyım şimdi bütün bilgisayarlarda aynı ayarı mı kullanmam lazım. misal dns serveri kurarken ip falan giriyosun ya her bilgisayara farklı bi ip mi atamam lazım. konuya vakıf arkadaşlar yardımcı olabilirse müteşekkir ol
windows server kuracağım da active directory, dns server, dhcp server.. hepsini yazmıyım şimdi bütün bilgisayarlarda aynı ayarı mı kullanmam lazım. misal dns serveri kurarken ip falan giriyosun ya her bilgisayara farklı bi ip mi atamam lazım. konuya vakıf arkadaşlar yardımcı olabilirse müteşekkir olurum..
0
sokak cocugu
(10.02.09)
Kaç tane win server kuracaksin bilmiyorum ama; tabiki her bilgisayarin ip adresi farkli olacak. Istersen tek bilgisayara birden fazla ip adresi tanimlayabilirsin.

Daha baska sorularin varsa sorabilirsin ayrica.
0
trimpot
(11.02.09)
teşekkürler trimpot.. tek bilgisayara birden fazla ip tanımlamasını nasıl yapıcam. misal active directory kurarken tcp/ip ayarlarında kendi bilgisayarımın

ip adresi: 192.168.1.100
subnet mask:255.255.255.0
default gateway:192.168.1.1

prefered dns server: 192.168.1.100

şeklinde. diğer bilgisayarlarda sadece ip adresi mi yoksa diğerlerini de değiştirmem lazım. subnet mask, default gatew.. gibi. yardımın için saol.
0
🌸sokak cocugu
(11.02.09)
Soruyu yeni gördüm, kusura bakma.

Bir bilgisayara birden fazla ip adresi tanimlamak için: ag ayarlarindan özelliklere, oradan tcp/ip'ye, oradan gelismis'e girip ekle bölümünden istedigin ip adresini girebilirsin.

subnet mask ve default gateway her ag mantiginda oldugu gibi, diger pclerde de ayni olmali evet.
0
trimpot
(12.02.09)
eyvallah makbule geçti. birden falz ip atamak ne gibi avantajlar sağlar zararı var mı ..
0
🌸sokak cocugu
(12.02.09)
Herhangi bir zarari yok. Gerçi 2'den fazla ip atamaninda bir anlami yok. Zaten ip bloklari 10..11..12..13... diye gider. NS olarak bu ip adreslerini tanimlayacaksiniz. Ag üzerinde baska bir serverda olmamasi gerekiyor tabiki.
0
trimpot
(13.02.09)
çok saol trimpot yardımların için, aklımı aldın vallahi, aklımdaki soruları yani, eyvallah.
0
🌸sokak cocugu
(13.02.09)
(7)

üniversitede kayıt dondurmak üzerine

sokak cocugu
devlet üniversitesinde okuyorum ve kaydımı dondurmam lazım. diyelim ki dondurdum haraç ödemeye devam edecek miyim? haraç ödememek için dondurmak istiyorum zaten eğer ödeyeceksem niye dondurayım. cevaplarını sabırsızlıkla bekliyorum. pls ltf tsk
devlet üniversitesinde okuyorum ve kaydımı dondurmam lazım. diyelim ki dondurdum haraç ödemeye devam edecek miyim? haraç ödememek için dondurmak istiyorum zaten eğer ödeyeceksem niye dondurayım. cevaplarını sabırsızlıkla bekliyorum. pls ltf tsk
0
sokak cocugu
(10.02.09)
olur mu oyle şey ödemezsiniz.(Herhalde)
0
rurouni
(10.02.09)
üniversiteden üniversiteye değişeni de var, prosedür farklılıkları olanlar da. şunlara bir bak istersen:

Kayıt dondurmak için hangi evraklar gerekmektedir?

1. eğitim ücretinin yatırıldığına dair dekont
2. önemli ailevi veya maddi problemi olan öğrencilerin durumlarını gösteren belge
Yukarıda belirtilen evrakların eksiksiz olarak Merkezi Evrak Müdürlüğü’ne teslim edilmesi gerekmektedir.

bir de bu var:

www.frmtr.com
0
orion ares
(10.02.09)
bizim okulda* gecen sene bi arkadaş dondurdu, hala yatırıyor harcını. ödeniyor yani bazılarında. okulunu arayıp sor bence, kesin cevap olur en azından.
0
inkey
(10.02.09)
iki dönem üstüste harç yatırmazsan kaydın silinir diye biliyorum. bunun için dönemin birinde harç yatırman gerekebilir bu kayıt dondurma bile olsa. benim de benzer bir sorunum vardı, okula mail attım şöyle bir cevap geldi, aynen aktarıyorum : (kayıt yaptırcak param yok ne yapmalıyım diye sormuştum ki ilk dönem de harç yatırmamıştım)

bu dönemde kayıt yaptırmaz isen okuldan kaydınız silinir.

çözümü şöyle olabilir kayıt dondurma ile mümkün olabilir maddi imkansızlık nedeni ile yönetim kurulundan dondurma talebinde buluna bilirsiniz (ilk dönemin harcını yatırman gerekebilir ) tabi buna yönetim kurulunun karavermesi gerekiyor.
0
nen var kuzum
(10.02.09)
öncelikle kayıtını dondurmamaya çalış. fakültelerin zor durumda kalan öğrenciler için bir fonu var.( bizim üniversite'nin mühendislik fakültesi'nde var, ama tahminimce her üni-fakültede vardır) mazeretini bildiren bir dilekçe ile başvur, çoğu kişi bilmediği için çıkması pek mümkün, tabi mazeretine de bağlı. diyelim ki çıkmadı, o zaman kaydını donduruyorsun, bu dönem para yatırmıyorsun tabi, ancak bir sonraki dönem para alırken bu dönemin parasını da alıyorlar. bir nevi işgaliye, bunun önüne geçmen mümkün değil.

en kısa zamanda dilekçe ile başvurmanı tavsiye ederim. bir arkadaşım maddi sıkıntılardan dolayı yatıramamış harcını, bana daha dün söyledi, bizim fakültenin o dilekçeleri kabul etme tarihi geçen hafta bitmiş, fakülte sekreteri ile konuştum sen dilekçeyi yaz bi getir elimden geleni yaparım, ama geçen hafta olsa kesin hallederdik dedi.
0
abtash
(10.02.09)
teşekkür ederim. doyurucu cevaplar aldım. haracı mazaretsiz olarak iki dönem yatırmazsam kaydım siliniyor, biliyorum. okulun yönetmeliklerini inceledim orada da kayıt dondurma hakkında malumat vermemişler.

ne yaman çelişkidir ki hem kaydımı donduruyorum hem de haraç ödüyorum bu hakketen de haraç değil de nedir? meşru ve resmi haraç bildiğin. adam akıllı eğitim de vermezler, beyin göçü olur tabi bu ülkede. göçmen kuş olsam gelmem buraya..
0
🌸sokak cocugu
(10.02.09)
efendim bildigim kadariyla okul dondurmanin resmi adi 'sureye sayilmayan izin' oluyor. Yani okul ile ilisiginizi kesmiyorsunuz, sadece mazeret dahilinde tahsil surenize sayilmayan belirli bir sure icin izinli sayiliyorsunuz. (dondurdum oradan biliyorum) Bu yuzden sanirim harac degil, zira hala ogrencisiniz.

Hatta eger katki kredisi aliyorsaniz, okulu dondurma durumunuzu bir dilekce ile KYK'ya da bildirmeniz gerekli. Aksi halde kredinizin kesilmesi sozkonusu.

Hayir kendim dondurdum, oradan biliyorum.
0
lightblue
(11.02.09)
(2)

işletim sistemi

sangria
selamlar,bilgisayarıma ubuntu + vista (ya da xp) kurmak istiyorum. - açılışta "hangisiyle açayım" diye kendiliğinden sorar mı yoksa bunun için ayrıca bir şey yapmam gerekir mi?- önce hangisini kurduğum bir şeyi değiştirir mi?
selamlar,

bilgisayarıma ubuntu + vista (ya da xp) kurmak istiyorum.

- açılışta "hangisiyle açayım" diye kendiliğinden sorar mı yoksa bunun için ayrıca bir şey yapmam gerekir mi?

- önce hangisini kurduğum bir şeyi değiştirir mi?
0
sangria
(09.02.09)
microsoft ürünleri kendinden başka olanlara şans tanımadığı için bootloader ı direk siliyor yani ubuntu önden kurarsan daha sonra tekrardan ugraşırsın. ubuntuyu sonradan kur. kurduktan sonra açılışta kaç saniye beklesin, müdahale olmassa öntanımlı olarak hangisi açayım felan değiştirmesi zor olmayan şeyler. ama ilk kurulu haliye 10 saniye bekliyor sonra ubuntuyu açıyor ama bu kısmı kafaya takma yani
0
genc irisi
(10.02.09)
system commander adında bi program var. açılırken ekrana bir arayüz çıkıyo oradan istediğini seçiyosun, önce hangisini yükledim, saniye derdi falan da yok.
0
sokak cocugu
(11.02.09)
(1)

Ala Geyik - Cüneyt Arkın

karacoğlan der ki
filmin müziklerini nereden bulabilrim acaba?
filmin müziklerini nereden bulabilrim acaba?
0
karacoğlan der ki
(23.01.09)
bulamazsan filmden al müzikleri. jet audio bu işi güzel yapıyor.
0
sokak cocugu
(17.02.09)
(1)

saint etienne hakkinda bilgi

terp
is icin gitmem gerekebilecek. nasil bir yerdir, neler yapilir, tavsiyeler, gorusler, her turlu bilgiye acim. doyurum beni!tesekkurler.
is icin gitmem gerekebilecek. nasil bir yerdir, neler yapilir, tavsiyeler, gorusler, her turlu bilgiye acim. doyurum beni!
tesekkurler.
0
terp
(13.01.09)
futbol takımı ligde 24 puanla 17. sırada yer alıyor. her türlü bilgiye istinaden dedim.
0
sokak cocugu
(17.02.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.